CUMHURİYET ANDIMIZDIR
“Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini İlelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve İstikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, (…)”
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, başkumandan, milli kahraman Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Türk Milletine ve Gençliğine bir vasiyet hükmündeki “Gençliğe hitabesi”, yukarıdaki paragrafla başlıyor ve “İstikbalde dahi….” diyerek devam ediyor. Başta ne diyor? Birinci vazife olarak: İstiklal (bağımsızlık) ve cumhuriyetimizi muhafaza ve müdafaa etmek!. Hemde nasıl? Kesintisiz, sonsuza dek… Sonra ne diyor? Varlığının ne geleceğinin yegane temeli budur ve bu temel senini en değerli hazinendir…
Bundan şu sonucu çıkartabiliriz ki; Türkiye Cumhuriyeti, böyle sıradan bir cumhuriyet olarak kurulmamıştır. Ve gerçek de budur. Yedi düvele karşı yedi cephede emperyalist saldırılara karşı TÜRK MİLLETİ’nin tam bağımsızlıkçı özgürlük savaşıyla destani bir mücadelenin sonunda kazanılmış zaferin ardından kurulmuştur cumhuriyetimiz. Ve aynı zamanda bu cumhuriyet, devrimci bir iradeyle kurulmuştur. Böylesi bir iradeyle, kuva-yı milliye ruhuyla kazanılan zafer ve peşisıra yapılan bir dizi çağdaş reform ve devrimler bütün mazlum toplumlara, emperyalist sömürüye maruz ülkelere, de örnek olmuştur. ATATÜRK, şanlı Peygamberimiz Hz. MUHAMMED (s.a.v.)’in adeta bir halefi, bir varisi gibi, O’nun kendi çağında yaptığı büyük devrim misali, aradan geçen yüzyıllar içinde geri kalmış, sömürülmüş, zulme boyun eğdirilmiş bütün İslam alemine de aydınlık bir yol gösterilmiştir.
Bugün Cumhuriyetimizin 90. Yılını kutlamaktayız. Bugünkü iktidar sahipleri diyorki, “Biz, Cumhuriyeti demokrasi ile buluşturduk!” ve yandaş medya, cumhuriyetin 80-90 yıllık birikim ve kazanımların bir bir budanmasını” demokrasiye koşuyoruz” diye propaganda yapıyor. Şimdilerde budanma sırası” Türküm, doğruyum, çalışkanım…” diye başlıyan “ANDIMIZ” a geldi; ayrışmaya karşı ulusal bilinci ve birlik beraberlik ruhunu simgeleyen “Andımız” da yasaklandı. Şurası bir gerçek ki, son yıllarda yoğunlaşan bir karşıdevrimle karşı karşıyayız. Giderek, adım adım bağımsızlık ve özgürlüğümüzün ve bizi besleyen ve gelecekte torunlarımızı da besleyecek olan ulusal kaynaklarımızın, neo liberal, emperyal sömürgeci güçlere bir bir elimizden alındığı bir döneme girilmiştir. Bir yandan bölünmeye giden süreç, öte yandan vatan topraklarının, özgürce akan ırmak ve derelerimizin ipotek altına alınması, sözde demokratikleşme paketleri ile örtülmek istenmektedir. Ulu önder ATATÜRK’ün, şanlı Kuva-yı Milliye şehit ve gazilerimizin kutsal emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti devletinin çözülmesine, sonunda yıkılmasına ve TÜRK adının ve kimliğinin ana yasadan, tarih ve coğrafyadan kazınmasına Türk Milleti ve Türk Gençliği asla göz yummayacak, boyun eğemeyecek kutsal emanete hıyanet etmeyecektir. CUMHURİYET ANDIMIZDIR. YAŞASIN BÜYÜK TÜRK MİLLETİ!. YAŞASIN CUMHURİYET!. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!…
29 EKİM TOKAT HABER GAZETESİ
