By ANADOLU BASIN BİRLİĞİ’NİN TOKAT TOPLANTISINDAN NOTLAR (6)
Anadolu’yu tren vagonunun penceresinden tanıyan ve el sallayıp geçiveren modern aydın, Ankara ve İstanbul’dan Anadolu’ya selam yollardı. Son yıllarda Anadolu’yu birazcık tanısa da, gözlerini yavaş yavaş açsa da, fildişi kulesinden ahkam kesmeye devam ediyordu. Neyse biz, o monden aydını fildişi kulesinde bırakıp yine toplantımıza dönelim.
Vali Yazıcıoğlu konuşmasını şöyle bitirdi: “Mahalli İdareler reformu, halen devletin kapısında ikinci sınıf insan muamelesine muhatap olan vatandaşı işin sahibi yaparak yönetime katacak, batılı anlamda demokratik yönetim, halkın katıldığı meclisler marifetiyle ülke sathına yayılarak, gerçek demokratik idare bu suretle gerçekleştirilecektir. Milletin kendisi devlet olacak, egemenlik göstermelik değil, gerçek anlamda millete mal edilecektir. Tokat’ta son 4 yılda mevcut sistem zorlanarak yapılan işler, bu çağdaş yaklaşımın Türkiye koşullarında uygulanabilirliğini ve geçerliliğini göstermiştir.
Anadolu basınının bu çağdaş yaklaşıma gereken desteği vereceğine, bu konuda yeni değer yargıları sunarak kamuoyu oluşturacağına inanıyorum.”
Anadolu’nun 40 ilinden gelmiş gazetecilerin kalplerini fethederek kürsüden inen Vali Yazıcıoğlu’nun ardından milletvekilimiz Metin Gürdere kürsüye çıktı.
Milletvekili Metin Gürdere söze şöyle başladı: “Başbakanımız Sayın Turgut Özal’ın –Türkiye Çağ Atladı- sözünü boşuna söylemediğine burada bir kez daha inandım. Çünkü iki sebep var. Bir Türkiye’de Basın’ın özeleştiri yaptığına ilk defa şahit oluyorum. Bu özeleştiriyi basın adına ABB genel başkanı yapmıştır. İkincisi, bir bürokratın bu kürsüden bürokrasiyi eleştirmesidir. Böyle eleştirilere bizim ülkede rastlanmaz. Hani neredeyse kıyamet alameti sayılır.”
Kürsüde gayet rahat bir edayla hitabeden ve konuşmasına etkili bir başlangıç yapan milletvekilimiz Metin Gürdere, konuşmasının yörüngesini birden bire değiştirip mahalli basına çattı.
30 EKİM – SESİMİZ GAZETESİ
