ANADOLU BASIN BİRLİĞİ’NİN TOKAT TOPLANTISINDAN NOTLAR (9)
Basın özgürlüğü gibi toplumsal ve anayasal bir kurumun mahalli basına yansıyan yüzüne güncel bir yorum, objektif bir bakış beklenebilirdi. Hiç de öyle olmadı. Tokat Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Emin TUGAY şaşılacak türden şeyler söyledi. “Tokat Mahalli basını Vali’nin vesayeti altında” dedi. “Bir dedenin torunlarını yanında gezdirmesi gibi Vali de gazetecileri gezdiriyor” dedi. “Hiç mi yanlış şey yok, herşey tozpembe yazılıyor” dedi.
Dekan beyefendinin bu sözleri salonda soğuk bur duş etkisi yaptı. Biz de o an, içimizden bir ‘hop pala’ deyiverdik. “Dede ve torunlar” bize, Anderson’un masallarını veya Anton Çehov’un hikâyelerini anımsattı. Bu teşbihin basın’la ne gibi ilişkisi olabilirdi ki?
Düşündük, düşündük bir türlü işin içinden çıkamadık. Gazetecilerin memleketin Valisi ile beraber olmalarından, onunla beraber Vilayetin çeşitli yerlerine gitmelerinden daha tabii ne olabilir? Gazeteciler Vali beyle birlikte dere kenarında balık tutmaya gitmiyorlardı. Hoş, birlikte balık tutmaya da giderlerdi ya.. Bu kez de “Basın nedir, ne değildir” sorusu çıkardı karşımıza. Bir Vali’nin mahalli basın için önde gelen bir haber kaynağı olması eşyanın tabiatı icabıdır. “Basın nedir” in cevabı da haber kaynağında aranır.
Değil Vali Recep Yazıcıoğlu, sıradan bir Vali dahi, Anadolu Basını açısından bir numaralı haber kaynağı sayılır. Mahalli basının işlevi ve tarihi gelişimi açısından bu böyledir. Belediye Başkanları ve Belediye hizmetleri de yine mahalli basın için çok önemli haber kaynaklarıdır.
3 KASIM – SESİMİZ GAZETESİ