By “BECERİ KAZAN, İŞ SENİ ARASIN!” (2)
Yaygın eğitim, bir başka deyişle kamusal eğitim demektir. Kamu eğitimi, ülkenin kültürünü sürdürmek, geliştirmek görevinin yanı sıra, kişiye geçimini kazanma gücünü vermekle de yükümlüdür. İşte kamusal eğitimin bir kolu örgün eğitimse, öbür kolu yetişkin insan tabanına dayalı “Yaygın Eğitim”dir. Yaygın eğitim; kişileri meslek, sanat sahibi yapmaya, yeteneklerini geliştirmeye, geçiminin kazanmaya yarayacak bilgi ve beceriler edinmesine hizmet etmektedir.
Kağıt üzerindeki tarifi bu olan yaygın eğitimin Tokat Halk Eğitimcilerinin, başta bu işin yöneticileri Selahattin Adıgüzel, Hüsnü Küçükarslan, Metin Uçar, Cemalettin Ekici olmak üzere, Vali Vekilimiz Selçuk E. Botsalı’nın herbirini teşekküre değer gördüğü, ayrı ayrı kutladığı usta öğreticilerin ellerinde hayata geçen uygulamalarını gördük.
Ödenmemiş emeklerini de Tokat’ın kalkınmasına hediye eden 130 öğretmenin görev aldığı 130 kursun yıl sonu sergilenen ürün veren yüzlerce kursiyer genç kızımızı, edindikleri yeni bilgi ve becerileri sayesinde çeyizlerine bir şeyler katmanın mutlu heyecanıyla dolu dolu gördük. Az şey miydi, dışarıda 500 bin lira olan bir yatak örtüsünü 90 bine; piyasada 2 günlük kirası 200 bin olan bir gelinliği 30-40 bine mal etmek?
Ya peki, kıymetli Valimiz Recep Yazıcıoğlu’nun rehberliğiyle vücut bulan ve Türkiye’de ilk olan sakat vatandaşlarımızı hayata dönüştürücü “Özürlüler Beceri Kazandırma Kursları”na ne buyrulur? Halk Eğitiminin yıl sonu sergilerinden son dördü olarak G.O.P İlkokulu, Melik Ahmet Gazi İlkokulu, Namık Kemal İlkokulu, sergilerini gördükten sonra “Beceri Kazandırma Kursları” binasına geldik. Son durak burası. Vali Vekili, Selçuk beyin, “Projelerin düğümlendiği bir bina!”; Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı, özürlülerin manevi babası Hüsnü Küçükarslan’ın “Bu bina beni duygulandırıyor!” diye niteledikleri binanın önündeyiz şu anda…
18 HAZİRAN – SESİMİZ GAZETESİ
