BİR BEYİN FIRTINASI (4)
Prof. Dr. Oktay SİNANOĞLU, “Küreselleşme” söyleminin orada ve burada nasıl farklı mana ve farklı maksatlarda kullanıldığı açıkladıktan sonra, bir de öğüt verdi: ‘Aman fazla küreselleşmeyin, top olursunuz (!) ‘Sizinle oynarlar’. Ve SİNANOĞLU konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu arada dünyanın gidişatında bir değişiklik daha oldu. AZMAN güçlerce ikinci IRAK saldırısı yapıldı. İşbirlikçi Kürt bölgesi hariç her yeri bombalandı ve işgal edilip dehşet saçıldı. Bu saldırı Küresel Kraliyet kurma çabasıydı. AZMANİSTAN: ‘Biz dünyanın tek gücüyüz, yakarız, yıkarız!’ Ve ‘Dünya İmparatorluğuyuz!’ lafını açıktan dedi”
“İmparatorluklar batarken böyle olur. B. Britanya (İngiliz) İmp. da çökerken, sömürgelerinde yapmadıkları hunharlık kalmadı. BATI sömürmekle kalmaz, katliam yapar. Biz de zamanında imparatorluklar kurduk; ama asla öyle şeyler yapmadık. Peki, BATI neden böyle yapıyor diye düşündüm; şöyle çözdüm Batı Medeniyetinin temelinde iki kitap var: ‘İLYADA’ ve……… İkincisini söylemeyim.”
“Masumane bir küreselleşme lafına kim itiraz eder? Eşit şartlarda var mısınız? Yok. Demek ki amaç bu değil. Küresel Kraliyetçiler diyor ki; ‘Kuracağımız düzende dünyanın %20’si bize köle olsun, gerisi ölsün!’.
Sözün burasında büyük bilgin SİNANOĞLU, ‘Bu dünya kimseye kalmaz!’ uyarısını yaparak şöyle devam etti: ‘Kibir satanlar, ister siyasetçi, ister kraliyetçi kim olursa olsun, gün gelir (şap) diye düşerler yere. Büyük Veli Hacı Bektaş ne demiş: ‘Kibir, insanın beline bağlanmış taş gibidir. Ne denizde yüzebilir, ne de havada uçabilirsin!’
OSMANLI, 14. ila 19. yüzyıllar arasında bir cihan devleti oldu. Ülkeler fethetti ama adaletten de şaşmadı. Osmanlı Sultanları, her Cuma selamlığında ‘Mağrurlanma Padişahım, senden büyük ALLAH var!’ diye bağırtıyordu. OSMANLI kibre kapılmadı ama, zamanla yarışıp kendini yenileyemedi, ilim ve fende geri kaldı, dinin özünü bırakıp hurafeye saptı ve sonunda borç batağına saplanıp battı. Yine de külleri içinden yepyeni ve dipdiri bir devlet doğdu: TÜRKİYE CUMHURİTETİ.
OSMANLI gerilerken İNGİLTERE’nin yıldızı parlıyordu. 18 ve 19.
yy’da dünyanın beş kıtasında sömürgeler kurdu. Öyle ki bugünkü A.
B.D. bile İngiliz’in sömürgesi idi. Sömürgesi olsun olmasın, her ülkede gizli cemiyetleri vardı. Sonra roller değişti. İNGİLTERE’nin yerini
A.B.D aldı. Bugün AB içinde İngiltere, ABD’nin kuyruğu gibi hareket ediyor. Ekonomisi çökmek üzere, AVRUPA’da kendisine ‘hasta adam’ gibi bakılıyor. Vaktiyle OSMANLI’ya böyle denmiş ve sonunda ipi çekilmişti. Bugün İNGİLTERE, ABD ile büyük çıkar birliği yapıyor. (IRAK’ı da birlikte bombalayıp işgal etmediler mi?). Ve bunlar, bilhassa son 20 yıldır, ‘Dünya dili İNGİLİZCE oldu’ yutturmacasıyla yeni yeni sömürgeler kuruyor. Ve İNGİLTERE bugün, bizim gibi ülkelere dilini satarak, çökmekte olan ekonomisini ayakta tutmaya çalışıyor.
27 EYLÜL TOKAT GAZETESİ