Bir Halk şiiri: HÜSEYİN RAZI
“ŞİİR” denilen edebiyat türünün tarifi zordur derler. Çünkü nesir (düz yazı) tarzında yazılıp söylenemeyen duygu ve düşüncelerin belirli kalıplar içinde veya serbest biçimde ifade edilişidir şiir. Bu da şu anlama gelir ki; şiirde tema olan konu öylesine dile gelecek ki, onun bir ezgisi (melodisi), ahengi, coşan ve coşturan bir havası olacak, okuyanda ve dinleyende bir güzellik duygusu yaratacak ve sizi bir halden alıp başka bir hale koyacak.
Türk insanının, Anadolu insanının şiirsever bir karakteri vardır. Öyle ki her üç Türk’ten biri şairdir derler. Esasen ister şair olun, ister olmayın, şiir, ruhunuzun gizemli bir köşesinde mutlaka duruyordur, bir hammadde olarak, işte şair o hammaddeyi keşfedip işler. Usta şair ondan bir pırlanta meydana getirir.
Şiir önemsenmelidir; hayatımızın bir köşesinde hep var olmalıdır. Gazetemizin de bir ŞİİR KÖŞESİ vardır. Bu köşemiz yalnız şairlere değil, şiir yazma hevesi duyan herkese açıktır.
Gazetemizin ŞİİR KÖŞESİ’nin yıllardır konuğu olan bir şairimizi tanırsınız: Hüseyin RAZI.
Hüseyin RAZI, Bektaşi-Alevi geleneğinden yetişmiş yerel bir şair olarak, henüz TÜRKİYE genelinde tanınmasa da ileride adından söz ettireceğinden ve halk edebiyatımızda kalıcı iz bırakacağından eminiz. Şiirlerini Türk Halk Edebiyatı’nın en yaygın türü olan “KOŞMA” tarzında yazıyor. Koşmaların, ezgilerine ve yapılarına göre değişik çeşitleri vardır. Hüseyin RAZI’nın koşmaları, onbir heceli kalıp ve kafiye düzeni itibariyle ‘düz koşma’ tipindedir. Ezgilerine göre de “Cem Koşması” çeşidindedir.
Divan şiirinin gazeline karşılık âşık edebiyatının koşması ağırlık noktasıdır. KOŞMA, genellikle sevgiyi, tabiat güzelliklerini, gurbet acısını, hak ve adalet özlemlerini dile getirir. Şairimiz Hüseyin RAZI koşmalarında ağırlıklı olarak insan ve doğa sevgisini, dirlik ve birliği, yurt bütünlüğünü, vatana bağlılık ve Atalara saygıyı, dostluk ve vefayı, kul hakkını, şühedaya tazimi, taassuba düşmemeyi, ilerici düşünceyi, yaşama sevincini, zalime boyun eğmemeyi, hak ve adaletin tecelli etmesini işlemektedir.
Yazımıza, Hüseyin RAZI’nın ‘Güzele doyum olmaz’ başlıklı şiirinden buraya iki dörtlük alarak noktaya koyalım: //İnsanları sevmek hakkı sevmektir/ Hakkı o âdemde gizli bilmektir/ En sonunda güzelliği bulmaktır/ O güneş balçıkla sıvanır mı hiç?// Yaşam hoştur doyum olmaz güzele/ Tüm insanlar birbirine güvene/ Haksızlığı çekme derim sineme/ Bu yolda yürüyen yorulur mu hiç?//
16 ŞUBAT TOKAT GAZETESİ