BİR MİLLETVEKİLİNİN ANILARI (9)

BİR MİLLETVEKİLİNİN ANILARI (9)

BİR MİLLETVEKİLİNİN ANILARI (9)

5 HAZİRAN 1977 seçimleri öncesi yapılan önseçime birkaç gün kala, Avukat Ömer Dedeoğlu’nun bürosuna onbeş kişilik bir delege gurubu geliyor. Delegeler, ön seçimde kendisiyle birlikte kimlere oy kullanabileceklerini soruyor. Seçim yasasına göre yedi milletvekili çıkartan Tokat’ta delegeler, ön seçimde dört isim tercih edebiliyordu. Dedeoğlu ilke olarak hiçbir delegeye kime oy vermesi gerektiğini söylemediği için bürosuna gelen delege grubuna da başka bir isim vermiyor. Bu belge grubunu kendisine, AP’den başkanlık yapmış etkili bir partili olan İbrahim Akçadağlı göndermiş. Dedeoğlu, ona ait işyerine giderek; “AP’yi idare ettiğin yetmiyor da, şimdi CHP’yi mi idare etmeye kalkıyorsun, neden delegeleri gönderdin?” diyor.
Akçadağlı’nın cevabı partizanca tutkuları aşan bir boyuttadır: “Ömer Bey, bu ülke hepimizin, TBMM’ye layık olanlar da olmayanlar da gidiyor, demokrasilerde siyasi partiler olacak ve bizler her partiden Meclis’e layık olan kişileri göndermek için çaba göstereceğiz. Sizi yıllardır tanıyorum; İlimiz, Ülkemiz ve Meclisimiz için yararlı olacağınıza inanıyorum. Bu nedenle yakınım olan delegeleri size gönderdim.”
Yapılan önseçimde Ömer Dedeoğlu, açık farkla liste başı olmuştur. Önseçimden hemen sonra ilk sıralarda yeralan ve çalışmak isteyen adaylarla il başkanlığında bir toplantı yapılıyor. Bir önceki dönem CHP üç milletvekili çıkartmış. Bu seçimlerde dört milletvekili çıkartılması amaçlanıyor. Her ilçe için ayrı ekip oluşturulup, konuşmacılar saptanarak çalışmalara başlanıyor. Konuşmalarda yöre halkını ilgilendiren konuları öncelik veriyor, bu arada ilginç sorularla da karşılaşıyor.
Dince CHP’nin ilişkileri sorulduğunda Dedeoğlu’nun, verdiği cevap bugünkü ve yarın ki politikacılara örnek olacak niteliktedir: “Müslüman ülkeler arasında tek laik devlet TÜRKİYE’dir. Laiklik ise basit şekliyle din ve devlet işlerinin ayrı tutulmasıdır. Din adamlarının görevi insanlara dini hizmet ve bilgi vermek, siyaset adamlarının görevi ise insanlar hayattayken dünyalarını cennete dönüştürmek için çalışmaktır.”
1980 öncesi siyasetinde partilerin yazım ekipleri vardı. Bunların görevi, duvarlara, dağa taşa parti sloganı yazmak, parti logosu çizmekti. Bu konuda “Anılar” da geçen not aynen şöyledir: “Yazım ekiplerimiz dağa taşa ‘Umudumuz ECEVİT’ yazıyordu. Tek insanın umut olarak kabul edilmesinin ne denli yanlış olduğu sonradan anlaşıldı. Yazı yazanlardan bazıları ülkü ocaklı gençlerin saldırısına uğradığı için, önlem olarak, çoğu kez bu gençlerin başında ben ve parti yönetiminde görev alanlar bulunuyorduk. Seçim öncesi çoğu günler konvoylar oluşturarak şehir merkezi ve ilçelerde gövde gösterisi yaptık. Ses düzeni yerleştirilmiş araçlardan ‘Ne yoksulluk ne baskı, ne ezilen ne ezen, insanca hakça bir düzen’ sloganı sık sık tekrarlanıyordu.”
Nihayet 5 HAZİRAN 1977 genel Milletvekili seçimleri yapılır; 6 Haziran sabaha doğru sonuçlar belli olmaya başlar, CHP üç milletvekilliğini garantilemiş dörde doğru gidiyor, AP bir milletvekilliğini garantilemiş ikinciyi çıkarmayı bekliyor. MHP ve MSP’den hangisinin bir milletvekili çıkartacağı henüz netlik kazanmamış. Sabah olduğunda yalnız Zile ilçesine bağlı birkaç köyün sonucu bekleniyor.
İlçe seçim Kurulu’nda kesin sonuçlar beklenirken, eksik olan seçim sonuçları da geliyor. Ve kesin rakamlar açıklanıyor: CHP dört, AP iki, MHP bir milletvekili çıkartıyor. MSP ise (yani bugünkü adıyla FP) tüm çabalarına karşın milletvekili çıkartamıyor.
1977 seçimlerinin tablosu budur. Bugünkü tablo ise, TOKAT ve TÜRKİYE ölçeğinde neredeyse tablonun tam tersi bir görüntü veriyor. Herkes külahını önüne koyup bir düşünse yeridir.
Devam edecek. Hoşça kalın…

13 OCAK TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir