BİR TEK ŞUT

BİR TEK ŞUT

BİR TEK ŞUT

Futbolda Dünya Kupası (MEXİCO-86) grup eleme maçı: Romanya Türkiye 3 – 0. bundan önceki Finlandiya ve İngiltere maçları ise (2-0) ve (8-0) kendi sahamızda yenilgi ile sonuçlanmıştı. Spor bu, yenersin de, yenilirsin de, ne varmış bunda diyeceksiniz. Dediğiniz doğrudur. Yenilen gün gelir, yener; yenen de bir bakarsın yenilir. Bu spordur, yenmek, yenilmek, doğaldır ve olağandır.
Ancak, ortada bir gerçek var: Türk futbolu, Edirne’den öteye geçti mi sıfır oluyor. Edirne’den öteye geçmek de şart değil. Avrupa takımları, Türkiye’ye gelip oynadı mı, sonuç hep aynı: Sıfır… Biz yine de, sorunu büyültmeyelim ve “İşe sıfırdan başlamak iyidir” diyelim.
Asıl demek istediğim ne o, ne de bu… Asıl sorun: Bir tek şuttur, evet, bir tek şut!…
Son on yıldır, beynelmilel maçlarda, bizim kulüp takımları veya milli takım futbolcularının Avrupalı rakiplerinin kalesine bir tek şut attıklarını gördünüz mü? Şöyle “bam” diye bir şut, golden vazgeçtik, gol kokan bir vuruş görebildiniz mi?
İş o hale geldi ki, hani nerdeyse rakip kaleciler, kalelerinin bir köşesine portatif karyola koyup, forma yerine de pijama giyip, yatak istirahatine çekilecekler… Abartmıyorum: İngiltere ve Romanya takımları kalecisiz çıksalardı sahaya, neticeler yine (8-0) ve (3-0) olurdu…
Niçin bir tek şut göremedik? Avrupalı kalecileri uykusundan kaldıracak, etkili bir şut, niçin çekemedik?
“Efendim, yabancılar, futbola bizden daha çok önem veriyorlar da ondan” Yooo, biz daha çok önem veriyoruz. Kasaba takımlarını dahi profesyonel yaptık; anlı şanlı adamların birçoğu futbolla sıkı fıkı, spor basınımızda futbol bir numara, seyirci deseniz kıyamet gibi ve üstelik ateşli mi ateşli…
“Efendim, yabancı takımların antrenörleri daha ünlü ve daha güçlü” Hayır, değil… Bize futbolu öğretsinler diye, yıllardır, dünyanın en ünlü antrenörlerini getirtmedik mi? 70 et’e muhtaç iken bile, onlara çuvala döviz ödemedik mi? Ve halen de ödemiyor muyuz?
“Onların tesisleri mükemmel; kulüpleri futbol okuluna sahip; onlar, daha disiplini ve daha sistemli” Peki, tamam, kabul ettim… Bizde, sistem yok, disiplin de yok. Peki, akıl da mı yok? 90 dakika mücadele edeceksin, onlar gibi koşacaksın (ki, koşuyorlar, kondüsyon gayet iyi), rakip kaleye akın da yapacaksın, on sekiz pasa (kale önündesin artık) geldiğiniz zaman, evet o zaman tez içinde topu ve kendini kaybedeceksin! Ve bir tek şut atamadan sahadan ayrılacaksın…
Bu nasıl profesyonellik? Memlekette futbol diye yer yerinden oynasın.. İdareci, Antrenör ve futbolcunun çalımı, afra tafrası, süksesi ve sosyetesi hepsi yerinde… Yerinde yeller esen ise, golden vazgeçtik, bir tek şuttur, bir tek şut… Bu nasıl futbol ve bu ne biçim taktik? Ve yıllardan beri futbolumuz niçin sadece bir cüce boyunda.

10 NİSAN – SESİMİZ GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir