By BUNDAN SONRA NE OLACAK? (1)
11 EYLÜL 2001 günü saat: 8.40 ‘ta (Türkiye saatiyle 15.30’da) A. B.D’yi vuran terör, bütün dünyada ne denli tehlikeli boyutlara ulaştığını kanıtlıyordu. Hedef, süper bir ülke olunca, olayın çapı da süper olmuştu.
Binlerce masum insanın kabul edildiği olay, dünya kapsamında çok üzücü olurken çok düşündürücü bir mesaj da taşıyordu.
Dünyada terörün çeşitli tanımları yapılır. Tarih boyunca da yer yer, zaman zaman çeşitli biçimlerde olagelmiştir. Bugüne dek maalesef, ne savaşlar önlenebildi, ne de terör. Şu anda dünyamızın 50 bölgesinde çatışma var. Bu çatışmalar, bölgenin durumuna göre, ülkesine göre iç savaşlar, darbeler ve iktidar kavgaları, isyancı grupların faaliyeti şeklinde cereyan ediyor. Bunların birçoğu, terörü kendilerine araç yapan ideolojik devrimci sol, etnik milliyetçilik ve köktendinci eylemleriyle dikkat çeken örgütlerdir.
Ülkemiz terör yüzünden çok acı çekti, çok zarar gördü. 30 bini aşkın insanını kurban verdi. Bugün dozu azalmakla beraber bitmiş değil. A.B.D’deki terörden daha iki gün önce, Taksim’deki çevik kuvvet karakolu önünde patlayan canlı bombanın sebep olduğu bir trajedi yaşanmadı mı? Öyle ki terörün ne zaman, nerede, ne yapacağı hiç belli değil.
Uluslararası büyük sermayenin ve dünya ticaretinin yönetim merkezi kabul edilen New York şehrindeki “Dünya Ticaret Merkezi” binaları ile Washington’da Pentagon (ABD Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay) binasının, teröristlerin kaçırdığı yolcu uçaklarının füze gibi kullanılarak vurulmaları, bunun sonucunda ortaya çıkan müthiş tahribat ve zayiatın yanında, saldırı hedefi olan “İkiz Kuleler ve Pentagon’un simgesel anlamları da düşünüldüğünde, 11 Eylül terörünün gerek ABD yönetimine, gerekse dünya kamuoyuna büyük bir mesaj vermeyi de hedeflediği anlaşılmaktadır.
Bu mesaj ne olabilir? Buna geçmeden önce 11 Eylül eyleminin yapılış biçiminin son derece çarpıcı görüntüsünün arkasındaki planlı hazırlığın ne mene bir şey olduğuna dair kocaman soru işaretlerinin karşımızda durduğunu ve yanıt beklediğini de belirtmeliyiz. Dünya finans sektörünün ve para akımının odak noktası olan “İkiz Kuleler” ile ABD’nin yeryüzündeki askeri üstünlüğünü temsil eden “Pentagon’un imhasına, buralarda çalışan uzman beyinleri saf dışı bırakmaya yönelmiş eylemin kavramsal hedefinin, “Küreselleşme” boyutunda şekillenen ve ABD’nin patronluğunu üstlendiği “Yeni Dünya Düzeni” olduğu sezinlenmektedir. Korkunç eylemleriyle vermek istedikleri mesajına, “Küreselleşme ve yeni dünya düzeni” karşıtı bir anlam taşıdığı sonucuna varmak mümkündür?
16 EYLÜL TOKAT GAZETESİ
