CAMİLER HAFTASI VE TOKAT CAMİLERİ
Bugün “Camiler Haftası” kutlanıyor. 1-7 EKİM günleri “Camiler Haftası” kabul edilmiştir. Bu vesileyle biz de Diyanet Teşkilatı’nı kutlar, camilerimizin her zaman en güzel şekilde muhafaza edilmesini dileriz.
Cami kelimesi nereden geliyor? Malum, Müslümanlar’ın ibadet etmek için toplandıkları, minareli, minberli, mihraplı bir yapı olan CAMİ, Arapça cem veya cemi kelimesinden gelir. “cem” toplama, cemiyetten “cem’ü” ise topluma ait demektir.
İlk devirlerde Müslümanların ibadet yerleri “toplayan mescid” anlamına gelen “mescid-ül cami” olarak adlandırırken, giderek değişti ve sadece cami denildi. Mescid ise Türkçe’de küçük ibadet yerlerinin adı olarak kaldı. Şehirlerimizdeki en büyük camilere “Ulucami”, sultanların yaptırdıklarına da “Selatin Camii” deniliyor.
Eskiden camilerin toplum hayatında çok daha önemli yeri olduğundan, çevrelerinde medrese, kütüphane, vakithane, çeşme, sebil, hamam, imaret, sıbyan mektebi, darüşşifa (şifa evi), tabhane (hastane), tımarhane (deli hastanesi), hazine (değerli şeyler saklanan yer) vb. tümüne birden “KÜLLİYE” denilen çeşitli yapılar yer almıştır.
Bugün daha birçok selatin camilerimizde bu gibi yapılar (tabii viran olmamışsa) az da olsa eski işlevlerini sürdürmektedir.
Müslümanlar önceleri ibadet edecekleri ayrı bir yer yapma gereğini duymadılar. Allah için her yer birdi. Hz. Muhammed (S.A.V), bütün dünyayı bir mescid (secde edilen yer) olarak tanıdığını söylüyordu. Ancak bir arada namaz kılmak ihtiyacını duyunca bir evde toplanarak cemaat halinde ibadet ettiler. İslamın ilk mescidi, Mekke- Medine yolu üzerinde Kuba Köyünde yapılmıştır. Peygamber’in Medine’de kendisi için yaptırdığı ev ise, ilk önemli cami sayıldı.
Şehrimizde yapılan ilk cami “Garipler Camii” olarak bilinir. Danişment Ahmet Gazi’nin yaptırdığına dair kaydiyesi vardır. Şehrimizde Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yapılmış başlıca camilerimiz şunlardır. Ulucami, Ali Paşa Camisi, Meydan (Gülbahar Hatun) Camisi, Behzat, Takyeciyler, Alaca Mescid, Hamza Bey Camileri. Bunlardan Ali Paşa ve Meydan camileri Selatin camileridir. Ali Paşa Camii, Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu şehzade Beyazıd’ın damadı Ali Paşa tarafından (aynı adla anılar, hamam, türbe ve şimdi mevcut olmayan sıbyan (çocuklar) Mektebi, Kütüphane ve vakithanesi ile beraber külliye), Meydan camii ise 2. Beyazıd Han’ın Annesi Gülbahar hatun tarafından yine külliye şeklinde yaptırılmıştır. Külliyesi ne yazık ki yıkıktır. Onarılması, hayata döndürülmesi beklenir. Ali Paşa ve meydan Camilerine övgü olarak söylene gelen “Meydan Camisinin kapısı, Ali Paşa’nın yapısı” sözü meşhurdur. Şehrimizde Cumhuriyet döneminde yapılanlarla birlikte bugün 50’den fazla cami ve mescid vardır.
Niksar İlçemizde Ulucami ve Çöreğibüyük Camii, Zile’de Ulucami, Boyacı Hasan Ağa Cami ve Hoca İshak Camii, pazar ilçemizde Halil Bey Camii ve Sinan Bey camii tarihi camilerdir.
Camiler haftası vesilesiyle samimi dileğimiz şudur: Tarihi camilerimize kalorifer tesisatını soktuk, şatafatlı saray avizeleri taktık, ses yayın cihazları koyduk, olan oldu, bari bundan sonra daha fazla şey takıp takıştırmayalım. Onların ilk yapıldığı şekliyle sade ve zarif güzelliklerini muhafaza edelim. Sen yayın cihazlarını bir gürültü şiddeti verecek kadar açmayalım. Maalesef bunu yapıyoruz. Ve bu yüzden namazın huşu içinde kılınmasına bir nevi mani oluyoruz. O tarihi camiler öyle yapılmıştır ki hiç ses yayın, mikrofon kullanmasanız da yalın sesle kamet ve sesli teşbih duaları caminin her yerinden duyulur.
Hoşça kalın…
1 EKİM – TOKAT GAZETESİ