CUMHURİYETİMİZİN Dünü ve Bugünü (1)

CUMHURİYETİMİZİN Dünü ve Bugünü (1)

CUMHURİYETİMİZİN Dünü ve Bugünü (1)

“Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektedir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir…”
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, 15-20 EKİM 1927 tarihleri arasında, ANKARA’da toplanan C.H.P İkinci Kurultayında 36.5 saat devam etmek suretiyle altı günde söylediği tarihi NUTUK, Türk Gençliğine hitabesiyle sona eriyordu. O tarihi NUTUK ki, belgeleriyle birlikte Türk Devrim Tarihi için birinci elde ve en önemli kaynaklardan biri olduğuna hiç kuşku yoktur.
ATATÜRK, gençliğe hitabesinden hemen önce de, NUTUK’un gerekçesini, bağımsızlık ve Cumhuriyetin varlık ve geleceğimizin neden biricik temeli, bu temelin de neden en değerli güven kaynağı olduğunu şu sözleriyle belirtiyordu:
“… Bu söylevimle, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin; bağımsızlığını nasıl kazandığını, bilim ve tekniğin en son, ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.”
“Bugün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardan beri çekilen ulusal yıkımların yarattığı uyanıklığın ve bu sevgili yurdun her köşesini sulayan kanların bedelidir.”
“Bu sonucu Türk Gençliğine emanet ediyorum.”
Bağımsız ve Cumhuriyetimizin yaşayan ve yaşayacak nesiller için önemi, herhalde, ATATÜRK’ün yukarıya aldığımız sözleri ve bu sözlerin ardından söylediği Gençliğe hitabesindeki ilk cümleler kadar anlamlı ve etkileyici, bir başka biçimde belirtilemezdi.
ATATÜRK’ün Türk Gençliğine Hitabesini söylediği günden bugüne 70 yıl 9 gün, Cumhuriyet’in ilanı tarihinden bugüne tam 74 yıl geçmiş durumda. Ve bugün bizler, Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin vatandaşları olarak, Devlet ve Milletçe, her yıl olduğu gibi bayram yaparak, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 74. yıldönümünü kutlamaktayız. Böyle günler ve kutlamalar, alışılagelmiş tören, eğlence ve konuşmalarla geçiştirilmenin ötesinde bir anlam taşırlar.
Bağımsızlık ve Cumhuriyetin Türk Milleti için taşıdığı anlam, aklı başında olan herkesin anlayabileceği netlikte açıktır. Galiba asıl mesele, Türk Milleti olarak, Tarih boyunca yaşanmış yıkımların, acı tecrübe ve musibetlerin ilham edeceği uyanıklığın ve aziz vatanın her köşesini sulayan şehit kanlarının ne anlama geldiğini kavramakta yatıyor.
Ve böyle bir günde, bu ülkenin vatandaşı olarak her birimizin düşünmemiz gereken şeyleri, ATATÜRK’ün o tarihi NUTUK’taki son sözlerinden alınacak derslerle beraber, O’ndan sonraki dönemler ve halen yaşadığımız olayların dışında boşuna aramayalım.
Devamı yarın. Hoşça kalın…

29 EKİM – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir