DEDE KORKUT
1998 yılı, Türk dünyasında DEDE KORKUT yılı ilan edildi. Bilhassa Azerbaycan’da ‘Dede Korkut Yılı’ çok daha görkemli etkinliklerle geçiyor.
DEDE KORKUT’un bütün Türk ülkelerinde anılması, hem de yüzyıllardır anılıp, bu denli sevilip sayılması boşuna değil. Dede Korkut, ‘Dedem Korkut’ ve ‘Korkut Ata’ adlarıyla da anılmaktadır.
Dede Korkut adının “korkutmak” kelimesiyle bir ilgisi olmayıp, kor gibi yanan yürekli, kutlu kişi anlamındadır.
DEDE KORKUT, OĞUZLAR’ın destan niteliğindeki hikâyelerinin ilk anlatanı, bu hikâyelerin kahramanı, efsanevi Oğuz ozanıdır.
DEDE KORKUT, ‘Kitab-ı Dede Korkut ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan’da (Oğuzların Diliyle Dede Korkut Kitabı) verilen bilgiye göre Hz. Peygamber zamanına yakın yıllarda yaşamıştır. Hikâyelere göre, Oğuzlar sık sık ona akıl danışırlar, gelecekten haber verdiğine inanırlardı; kopuz çalarak hikmetli sözler söylerdi.
Tarihi kaynaklarda, OĞUZNAME’ye ait metinlerde ve halk söylentilerinde Dede Korkut’un 295 yıl yaşadığı, Hz. Peygamber’e elçi olarak gönderildiği, Oğuzlar arasında İslamiye yaydığı, Oğuz Han’a vezirlik yaptığı anlatılmaktır.
Şaman Oğuzlar arasında yaşamış ünlü bir ozan ve kam olan Dede Korkut’a ait söylentiler, Müslüman Oğuzlar tarafından İslam geleneğiyle birleştirilmiştir.
Siriderya (Seyhun ırmağı), Derbend yakınlarında, Cebel-i Erbain’de, Ahlat’ta DEDE KORKUT’a ait olduğu söylenen mezarlar vardır.
DEDE KORKUT KİTABI (Kikab-ı Dede Korkut ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan), Müslüman Oğuzlar’ın Azerbeycan ve Kuzeydoğu Anadolu dolaylarındaki hayatlarıyla ilgili olan ve İslamlıktan önceki dönemden izler taşıyan 12 destani hikayenin toplandığı kitaptır. Bugün elde bulunan nüshalarının 14. yüzyıl sonu ile 16. yüzyıl arasında yazıya geçirildiği ileri sürülmektedir.
DEDE KORKUT Hikayelerinde, Müslüman Oğuzların Rum, Ermeni ve Gürcü beyleriyle yaptıkları savaşlar, Oğuz boylarının iç çekişmeleri ve tabiatüstü varlıklarla mücadeleleri anlatılır.
Dede Korkut, Kitabı’ndaki hikayelerde destanlaşmış tarih olayları, masal ögeleriyle birleşir. Anlatılan olaylardan Oğuz Türkleri’nin dinsel inançları, aile kurumları, günlük yaşayışları, ekonomik hayatları ve politik örgütlenmelerine ilişkin bilgiler de edinilmektedir.
Dede Korkut Kitabı’nın eski yazmaları, Azeri Türkçesi’nin özelliklerini taşır. Ahenkli nazım parçalarıyla örülen üslubu hareketli, akıcı ve etkileyicidir. Her Türk’ün evinde bulunması gereken kitaptır.
TÜRK DİL KURUMU, DEDE KORKUT’la ilgili yeni çalışmalar içindedir. Bu konuda yayınlanacak yeni eserleri merakla bekliyoruz.
Hoşça kalın…
17 MAYIS TOKAT GAZETESİ