DEMİRYOLLARIMIZ (3)
Ülkemizde son 48 yıllık dönem itibariyle, rafa kaldırılmış demiryolu yapım, bakım ve gelişim projelerini zaman zaman gündeme getirmek, bunlara işlerlik vermek isteyenler oldu. Ama ne yazık ki birtakım gizli eller, bu girişimlere hep takoz koydu. Bunda mutlaka gizli bir niyet ve kasıt vardı. Çünkü dışa bağımlı büyük çapta menfaatler söz konusuydu. Sömürü çarkları harıl harıl birileri için dönüyordu.
Daha doğrusu dış sömürünün içeride ki komisyoncuları, ülke menfaatini değil, kendi çıkarlarını gözetiyor ve bunun adına da siyaset deniyordu.
Nihayet, bilhassa son yıllarda karayollarımızda yaşanan dehşet, herkesi biraz kendine getirir gibi oldu. Bunu ifade edebilmek için “tekerlekli anarşi”, “trafik canavarı” gibi deyimler kullanıyorduk. Karayolları Trafik yasasının bazı maddelerini değiştirerek ve yanlış yapanlara daha ağır cezalar tatbik ederek trafik canavarını frenlemek istedik. Bundan da pek sonuç alamadık. Alamazdık, çünkü her şeyin bir makro plan düzeyinde köklü çözümlere kavuşturulması gerekiyordu.
Bir defa köklü çözüm, demiryolsuz olmazdı bu bir. İkincisi nüfusu ve motorlu taşıt sayısı çok artmış, buna karşılık karayolları ihtiyacı karşılayamaz durumda kalmıştı, iki. Üçüncüsü yasaların uygulanmasında ve yasayı tatbik etmekle görevli memurların bir kısmı da maalesef çeşitli nedenlerle çıkar ilişkilerine girdikleri bilinen gerçeklerdi.
Demiryolculuğa bir dönüş olacaktı ama, kimbilir ne zaman? Böyle bir dönüş için bütün şartlar tamamdı, iş sade bir siyasi karar vermekteydi. Bu kararı veremeyenler, otoban yollar projesini başlattılar. 1980’li yılların Başbakanı merhum Turgut Özal, demiryoluna ulaşımda komünist bir model gözüyle bakarken, otoban yolları kapitalist ekonominin tercihi gibi yüceltmişti. Oysa gelişmiş liberal-kapitalist ülkelerde demiryollarına çok büyük önem verildiği şundan belliydi ki, yıllık toplam taşımacılığın %50’den fazlası demiryolundan yapılıyor, çağın hız ve konfor kavramlarıyla da bağdaşık olunuyordu.
Zaman geçti, devir değişti, derken 1997 yılının 2. yarısına geldiğimizde iş başındaki 55. T.C. Hükümetinin onayından geçmiş bir proje TCDD Genel Müdürü’nün ağzından kamuoyuna açıklanıverdi. 2 bin km’den fazla yeni demiryolu hattı döşenecek, eskimiş hatların bakım ve onarımı yapılacak, önemli merkezler arasına çift hatlı, hızlı trenler konacaktı.
Böylece bir umut ışığı parlamış, yeni bir hamle için gonk vurmuştu. Bu işin startı. 1998’de verilecekti
Devamı yarın. Hoşça kalın…
27 OCAK – TOKAT GAZETESİ