By “DEMOKLES’in KILICI”
Son günlerde kamuoyunu ilgilendiren başlıca gündem maddelerinden biri, belki de en önemlisi, 1 NİSAN’da yürürlüğe girecek olan yeni TÜRK CEZA KANUNU’dur. Öyle ki BASIN Camiası hop oturup hop kalkmaktadır. Gazetelerde ‘Medyanın üzerinde 1 Nisan kabusu’ diye haberler geçilmektedir.
12 MART günü İsanbul’da, medyanın (yazılı, sözlü, görüntülü basın) sahip, yayın yönetmeni ve temsilcisi konumundaki 50 gazeteci ve Basın Konseyi Yüksek Kurul üyelerinin katıldığı toplantı sonucunda yayınlanan ‘Yeni Ceza Yasası Bildirisi’nde şöyle deniyordu: “Yeni Ceza Yasası’nın olumlu saydığımız hükümleri yanında iletişim özgürlüğünü kısıtlayıcı birçok hükmü vardır. Bu hükümleri demokratik bir hukuk devleti ile bağdaştıramamakta, reformlara ters bulmaktayız.”
“Basın hürriyeti”, son zamanda daha kapsamlı bir ifade olarak “İletişim özgürlüğü” diye de anılmaktadır. Böyle denmesinden maksat ANAYASA’da yer bulan basın hürriyeti kavramının, sadece gazetecilere özgü bir hak olmayıp bütün toplumu kapsayan bir hak ve teminat olduğunu vurgulamaktır.
Elbette her hürriyetin veya özgürlüğün de bazı sınırları ve sorumlulukları olacaktır. Ortada bir suç varsa, elbette bunun bir de cezası ve yaptırımı olacaktır. Burada tartışılan konu, sözü edilen sınırların, ceza ve yaptırımların ölçüsüdür. Demokratik toplumlarda siyasi iktidarlar, “Ben rahat edeyim, dikensiz gül bahçesinde oturayım” mantığıyla hürriyetler üzerinde gelişi-güzel oynayamaz. Hele hele ‘iletişim özgürlüğü’ çok daha hassas bir alandır. Çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi bu özgürlük, yalnız gazetecilerin kullandığı bir hak olmayıp, halkın ve tek tek bütün bireylerin haber alma bilgi edinme ve kendini anlatma hak ve hürriyeti demektir.
‘Avrupa Birliği’ne gireceğiz sevdasıyla bir yandan uyum ve reform yasaları çıkartırken ve AB merkezinde yabancı gazetecilere ‘Bizim zamanımızda artık hapse giren gazeteci yok’ diye övünürken, bunun ardından dönüp Türkiye’yi ‘bir gazeteci hapishanesi’ne çevirecek yasa çıkartmak, ne yaman bir çelişkidir.
Durum açıktır. BASIN KONSEYİ’nin son olarak kamuoyuna açıkladığı gibi “YENİ CEZA YASASI’nın, ciddi sorunlara yol açacak maddeleri değiştirilmek üzere, yürürlüğe girmesi BİR YIL ERTELENMELİDİR.”
Gazetecilerin başı üzerinde sallanan “Demokles’in Kılıcı’ kaldırılmalıdır.
20 MART TOKAT GAZETESİ
