DEMOKRASİ VE SİSTEM (16)

DEMOKRASİ VE SİSTEM (16)

DEMOKRASİ VE SİSTEM (16)

-Demokrasinin vazgeçilmez kurumlarından olan siyasi partiler, “güvenirlik” bakımından gitgide şiddeti artan bir erozyona uğramaktaysa…
-Siyasetçiler bugün ak dediğine yarın kara diyor, hatta ayın konuda saat başı fikir değiştiriyorlarsa..
-Siyasi liderler ve parti sözcüleri muhalefette başka, iktidarda başka türlü konuşuyor; muhalefetteyken kıyasıya eleştirdikleri şeyleri iktidar koltuklarında kolayca unutuyorlarsa…
-‘Çamur at, izi kalsın’ niyetiyle birbirilerini kıyasıya kötüleme ve karalama yarışına girerek, gözlerini karartan politik hırsları yüzünden, toplum önünde kendi elleriyle ‘politikacıya güvenilmez’ imajı veren ‘güven vermeyen siyasetçi portesi’ çizdiklerinin bile ayırdında olamıyorsa..
-“Meydan mitingleri” giderek halka, seçmen topluluklarıyla yüzyüze görüşme, konuşma, dilek ve şikayetleri doğrudan öğrenme gibi işlevlerinden uzaklaşıp, liderlerin adeta bir “kafa bulma” ve kendi yandaşlarının şakşaklarıyla avunma ve kaba propaganda aracı durumuna getirilmişse…
-Siyaset, hiçbir kişisel çıkar beklenmeksizin veya kısa zamanda “köşe dönme” gibi bir gizli niyet asla taşımaksızın “halkına, devletine ve ülkenin geleceğine onurluca hizmet yarışı” olmaktan çıkıp, “post ve rant kapma kavgası” haline dönüşmüşse..
-Siyasi partiler, emeksiz bol kazanç (rant) sağlayan profesyonel meslek kapısı haline gelmekle, bir “yeme-yutma pazarı” olmakla hep aynı şahıslar ve belirli grupların girip çıkabildiği içinde kapalı kulüpler kimliğine bürünmüşse…
Böyle bir demokraside ‘siyasi ahlak’ın varlığından nasıl ve ne ölçüde söz edebiliriz?.
Peki ne yapmak lazım? İnsanın aklına ilk etapta şu geliyor; Halen siyasetle uğraşan kişiler ve gruplar ya yoğun bir özeleştiri ve nefis muhasebesi yaparak kendilerini düzeltsinler; ya da dürüst davranıp mesela partilerinin isimlerini şu şekilde değiştirsinler;
“Yalan Partisi”; “Talan Partisi”;
“Din Tacirleri Partisi”; “Fasafiso Partisi” ; “Yiyen Temiz Yemeyen Keriz Partisi” vb.
Çünkü demokrasi nutukları atarak ve demokrasi havariliği yaparak hiç kimsenin, hiçbir grup veya zümrenin demokrasimizi (kör-topal da olsa bu ülkede bir demokrasi var, bundan da önce bizlere birçok hak ve hürriyet bahsetmiş olan CUMHURİYET’imiz var) yozlaştırmaya; hatta daha ileri gidip Cumhuriyet ve demokrasinin ipini çekmeye hakkı yoktur.
Çünkü CUMHURİYET VE DEMOKRASİ, çarşıda-pazarda alınıp satılan nesneler değildir.
Devam edecek. Hoşça kalın…

3 EYLÜL TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir