DEMOKRASİ VE SİSTEM (20)

DEMOKRASİ VE SİSTEM (20)

DEMOKRASİ VE SİSTEM (20)

Meşrutiyet rejimiyle yönetimin birçok eksiği ve zaafiyeti giderildi. Kabul edilen temel ilkeler, din ve mezhep farkına bakılmadan halkın (bütün tebaa) devlet yönetimine parlamenter bir sistemle katılmasını sağladı. Altıyüz yıllık bir monarşide o güne dek görülmemiş bir denetim, ülke içinde ve dışında keyfi yönetimden faydalanan ve siyası çıkarlarını Osmanlı Devletinin zayıflığı üstüne kuranları büyük kaygıya düşürdü. Bu çıkarcılar da Abdülhamit-2 gibi, meşrutiyet yönetimine son vermek için birleşmekte gecikmediler. Sonunda (14 ŞUBAT 1878) Mebuslar Meclisi toplantısında, Sultan Abdülhamit’in genel meclisin kapatılması hakkındaki iradesinin okunmasıyla Birinci Meşrutiyet dönemi kapandı.
İKİNCİ MEŞRUTİYET, Osmanlı devletinde ülke yönetimini batı lı anlamda ikinci defa düzenleme dönemidir. (23 TEMMUZ 1908-21 ARALIK 1918), 1902-1906 arasında Genç Osmanlılar (Jön Türkler) hareketi yayıldı. Cenevre ve Kahire’de yeni gruplar ortaya çıktı. İstanbul’da askeri ve sivil okul öğrencileri arasında devrimci gruplar doğdu. Bu kuruluşların ilki, aralarında Mustafa Kemal’in de bulunduğu bir grup subay tarafından 1906’da Şam’da kurulan ‘Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ idi. Daha sonra çekirdeği ‘Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’ olan ‘İttifak ve Terakki Cemiyeti’ kuruldu. Hızlı gelişen olaylardan sonra Sultan Abdülhamit, genel havaya uyarak 2. Meşrutiyet’i ilan etti. Ertesi gün BASIN’a uygulanan ‘SANSÜR’ kaldırıldı (24 TEMMUZ 1908). Meşrutiyet, siyasi partilerin kurulduğu, hem liberal, hem de milliyetçi akımların geliştiği bir devir oldu.
Ancak 2. Meşrutiyet’in ilk yılında kaybedilen topraklar nedeniyle devlet otoritesi sarsıldı. Perde arkasında kalarak hükümet tayinlerini yöneten İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne karşı kızgınlık arttı. Bu arada bazı siyasi cinayetler oldu. 12 NİSAN 1909’da İttihat ve Terakki Cemiyeti, basına bir açıklama yaparak artık gizli bir cemiyet olmadığını ve bir siyasi parti haline geldiklerini bildirdi. Aynı gece, bir silahlı ayaklanma oldu: “31 MART OLAYI”. Bu ayaklanma, 31 Mart 1909 (Miladi takvime göre 13 Nisan 1909) tarihinde başlayıp İstanbul’da günlerce sürdü. Gerici isyancılar ‘şeriat!’ istiyordu. Meşrutiyet’e ve her türlü yeniliğe karşıydılar. Öyle ki, sokaklarda rastladıkları subaylara ‘Alaylı mısın, Mektepli misin?’ diye sorup mektepli (Harbiyeli) diye bazı subayları bile öldürdüler. Nihayet bu isyan hareketi, Mahmut Şevket Paşa kumandasında Selanik’ten İstanbul’a gelen “HAREKET ORDUSU” tarafından 23 NİSAN 1909’da bastırıldı.
Devam edecek. Hoşça kalın…

8 EYLÜL TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir