DEMOKRASİ VE SİSTEM (25)
1920 başlarında Biga’da adaleti ve güvenliği bir eşkıya sağlamakta idi. Kaymakamı, Jandarması, mahkemeleri ve diğer resmi görevlileri bulunan Biga’da (merkez ilçede ve köylerinde) kendine özgü bir düzen kuran bu eşkıya, Kara Hasan idi. O tarihte Anadolu’nun her tarafında eşkıya ve asker kaçakları kol gezmektedir. Osmanlı Hükümeti, 1918 yılı Kasım ayında, yani savaştan hemen sonra genel af ilan etmiş ve bu suretle asayişsizliği önleyeceğini ummuştur. Fakat bu genel af, asayişsizliği şöyle dursun, ona meşruluk kazandırmış ve asayişsizliği dağlardan şehir ve kasabalara indirmiştir.
İttihatçılardan eski Edremit Kaymakamı ve komitacı Hamdi Bey, savaş sonunda (1. Dünya harbi) İttihat ve Terakki iktidarı işbaşından uzaklaşınca Kaymakamlıktan azledilmiş ve Burhaniye’ye gelmişti. Köprülü Hamdi Bey, son derece cesur ve vatansever bir insandı. Ayvalık cephesinin kurulup gelişmesi döneminde büyük hizmetler yapmış. 1919 yılı sonlarında hemşehrisi 61. Tümen K. Albay Kazım (ÖZALP) Bey’in yanına geçmişti. 1920 yılının 26-27 OCAK gecesi, AKBAŞ Cephaneliği, Hamdi Bey’in yönetimi altında Dramalı Rıza Bey tarafından basıldı. Muhafız Fransız subay ve erleri de tutuklanıp, cephanelikteki bütün silahlar ve mermiler bir gecede Çanakkale boğazının Anadolu yakasına taşındı ve Yenice nahiyesinde muhafaza altına alındı. Hamdi Bey, Kuvayı Milliye müfrezeleri teşkil etmek üzere Biga’ya geldi. Maliyetindeki 40 atlı ile Biga’ya gelen Hamdi Bey, Belediye dairesine yerleşti. Hamid Bey’in yanında kendisi gibi fevkalade cesur ve teşkilatçı Dramalı Ali Rıza Bey ve Bandırmalı Kani Bey de vardı. Bu üç Kuvayı Milliyeci, Kaymakamla görüştüler, sonra memleketin ileri gelenlerini Belediye’ye çağırdılar. Hamdi Bey:
“Arkadaşlar, ilk işimiz Yunanlıları topraklarımızdan çıkarmak olmalıdır. Ordunun başına MUSTAFA KEMAL geçecektir. Paşayı var gücümüzle desteklemeliyiz, ben buraya düşmana karşı koyacak teşkilatı kurmaya geldim, sizlerin yardımını istiyorum” dedi.
İşte bu Hamdi Bey ve arkadaşları, daha önce Biga’ya gelip 25-30 kişilik çetesiyle bir hana yerleşen ve burada sahte bir hükümet kurup ortalığı kasıp kavuran Kara Hasan eşkıyasını yakalayıp hapse tıktılar. Kendilerini Kara Hasan belasından, haraç vermekten, kır bekçilerinden kurtardığı için kasaba halkı ve köylüler Hamdi Bey’den çok memnundular. Hamdi bey, Kuvayı Milliye için asker ve silah topluyordu. Toplanan askerler beşyüzü bulmuştu. Kuvvet çoğaldıkça, bunların ihtiyacının karşılanması da gerekiyordu. Gerekli para çaresiz halktan toplanacaktı. Bu konuda Hamdi Bey’in büyük bir iyi niyetle fakat ölçüsüz şekilde giriştiği teşebbüsler ve sert tutumu bölgeyi iyice tedirgin etmişti. Pomakların ileri gelenleri (eşkıya Kara Hasan da bir Pomak idi) Hamdi Bey’e cephe aldılar ve aleyhinde hazırlanmaya başladılar. Aslında bu hareket yalnız Hamdi Bey’in şahsına karşı olmayıp Kuvayı Milliyeyi hedef tutuyordu.
Diğer taraftan eski İzmit Mutasarrıfı Ahmet ANZAVUR da bu bölgede Kuvayı Milliyeyi ortadan kaldırmak için İstanbul’dan gelmiş ve Çerkez köylerini dolaşarak propagandaya başlamıştı.
Devam edecek. Hoşça kalın…
13 EYLÜL TOKAT GAZETESİ