DEMOKRASİ VE SİSTEM (29)
CUMHURİYET’İN ilanından biraz önce kurulan ve genel başkanı “Mustafa Kemal Paşa” olan HALK FIRKASI, MECLİS’te grubu olan hükümet kuran tek parti idi. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ise, bir muhalefet partisi olarak kuruldu. Bu parti kurulunca, Halk Fırkası da adının başına ‘Cumhuriyet’ kelimesini ekledi. Halk Fırkası zaten cumhuriyetçi idi. Fakat Terakkiperver Fırka, bunda ne derece samimiydi???
ATATÜRK, Halifeliği savunanların Meclis içinde ve dışında kurdukları siyasi tuzaklardan tarihi söylevinde (NUTUK) uzun uzadıya söz etmiştir. Terakkiperver Cumhuriyet Partisi’nin kurulmasını ve programını da “büyük komplo”nun bir uzantısı olarak nitelemiştir:
“CUMHURİYET sözcüğünü söylemekten bile çekinenlerin; cumhuriyeti doğduğu gün boğmak isteyenlerin, kurdukları partiye ‘Cumhuriyet’ ve hem de ‘Terakkiperver Cumhuriyet/İleri Cumhuriyet’ adını vermeleri nasıl gerçek ve içten gelen bur tutum sayılabilir?”
“Rauf Bey (ORBAY) ve arkadaşlarının kurdukları parti ‘muhafazakar/tutucu’ adı altında ortaya çıkmış olsaydı, belki anlamı olurdu. Oysa, bizden daha çok cumhuriyetçi ve bizden daha çok ilerici olduklarını öne sürmeye kalkışmaları, besbelli doğru değildi.”
“Parti, dinsel düşüncelere ve inançlara saygılıdır” ilkesini bayrak olarak eline alan kişilerden, iyi yüreklilik beklenebilir mi? Bu bayrak, yüzyıllardan beri, cahil ve bağnazları, hurafeperestleri aldatarak özel çıkarlar sağlamaya kalkışmış olanların taşıdıkları bayrak değil miydi? Türk Milleti, yüzyıllardan beri, sonsuz yıkımlara, içinden çıkabilmek için büyük özveriler gerektiren pis bataklıklara, hep bu bayrak gösterilerek süreklenmemiş miydi?”
“Cumhuriyetçi ve ilerici olduklarını sandırmak isteyenlerin; yine din bayrağı ile ortaya atılmaları, dinsel bağnazlığı taşkınlığa vardırarak, milleti, cumhuriyete, ilerlemeye ve yenileşmeye karşı kışkırtmak değil miydi? Yeni parti, dinsel düşünce ve inançlara saygı örtüsü altında; ‘Biz halifeliğin yeniden kurulmasını isteriz. Biz, yeni yasalar istemeyiz, bizce eski yasalar (Mecelle) yeterlidir. Medreseler, tekkeler, cahil softalar, şeyhler, müritler, biz sizi koruyacağız, bizimle birlik olunuz! Çünkü MUSTAFA KEMAL’in partisi halifeliği kaldırdı. Müslümanlığı yaralıyor. Sizi gavur yapacak, size şapka giydirecektir!’ diye bağırmıyor muydu? Yeni partinin kullandığı formül, bu gerici çığlıklarla dolu değildir denilebilir mi?”
“Efendiler, olgular ve olaylar da gösterip kanıtladı ki, Terakkiperver Cumhuriyet Partisi programı en hain kafaların ürünüdür. Bu parti, ülkede cana kıyıcıların, gericilerin sığınağı, umut dayanağı oldu; dış düşmanların, yeni Türk Devleti’ni, yeni Türk Cumhuriyeti’ni yoketmeye yönelik tasarılarının kolaylıkla uygulanmasına yardımcı olmaya çalıştı. TARİH, gizli gayelerle düzenlemiş, (Tertipli, genel, gerici) Doğu Ayaklanması (Şeyh Sait İsyanı)nın nedenlerini inceleyip araştırdığı zaman, onun önemli ve belirli sebepleri arasında, Terakkiperver C. Partisi’nin din konularında verdiği sözleri ve doğuya gönderdikleri sorumlu yazmanın kurduğu örgütleri ve yaptığı kışkırtmaları bulacaktır.”
Devam edecek. Hoşça kalın..
18 EYLÜL TOKAT GAZETESİ