By DEMOKRASİ VE SİSTEM (40)
Anayasamızın ilk üç maddesini değil değiştirmek, değiştirilmesi düşünülemez bile. Çünkü, aksi takdirde devlet, T.C. Devleti olmaktan çıkar, başka bir şey olur; benliğini ve ruhunu kaybeder. Ulusal egemen T.C. devletinin ruhu, emperyalist güçlere karşı yaptığı ölümcül savaştan zaferle çıkmış, tarihsel köklerinden beslenerek olağanüstü devrimler gerçekleştiren bir milletin onurlu kimliğidir.
‘Devletin ideolojisi olmaz’ gibisinden soyutlamalar veyahut ulusal devlet kimliğine alerjisi olan bir siyasi zihniyetin ‘gardiyan devlet’, ‘garson devlet’ gibi cıvık laflarıyla basite indirgenmek veya hafifsenmek istenen devletimizin, üstelik o sorumsuz çevreler tarafından kıyasıya sömürülmesi çok üzücü bir durumdur.
Bir süre önce de, ‘ikinci cumhuriyeti kurmak’ veyahut ‘artık ikinci cumhuriyet dönemi başlasın’ kabilinden fikir kırıntılarıyla Atatürk Cumhuriyetini küçükseyici veya devletin üniter (tekçil) yapısını sorgulayıcı zırtabozluk yapanları görmüştük. Böylesi zırtabozluk yapan entellerin yanısıra, devletin demokratik, laik, sosyal, hukuksal yapısını kökten değiştirip yerine dine dayalı (teokratik) bir düzen kurmayı düşleyen ve bu çağdışı düşlerini hayata geçirmek için her türlü hile ve desiseyi mubah sayan zıpırları da ibretle izledik. Hala da izliyoruz.
Kötücüller (bedhahlar) cephesi, zaman zaman dış kötücüllerle de ittifak halinde, ATATÜRK’ün ‘Gençliğe Hitabesi’nde öngörülü uyarısını doğrularcasına istiklal ve cumhuriyetimize kastetmiş durumdalar. Hiçbir mukaddese saygıları olmayan kötücüller, üstelik bir de, uğursuz kalemleriyle gazete köşelerinde ve meydan meydan dolaşıp şom ağızlarıyla kürsülerde demokrasi edebiyatı yapıyorlar. Bunlar aynı zamanda, yargı kararlarını hiçe sayıcı, laik cumhuriyeti ti’ye alıcı, halkı devlete karşı kışkırtıcı beyanlardan da geri durmuyorlar. Bunlar bölücü terörle işbirliğine de adeta hazırlar. Çünkü, onların terörü kınadıklarına pek tanık olmadık.
Üstüne üstlük bir kısım anaforcu da, Atatürkçü ve Cumhuriyetçi veya çağdaş görüntüler verip vurgun, talan ve kredi yağmasında hiç geri kalmadılar.
Devam edecek. Hoşça kalın…
1 EKİM TOKAT GAZETESİ
