DEMOKRASİ VE SİSTEM (61)

DEMOKRASİ VE SİSTEM (61)

DEMOKRASİ VE SİSTEM (61)

TÜRKİYE’miz, CUMHURİYET’imiz ve demokrasimizin başına dışarıdan ve içeriden sarılan musibetler maalesef bitmek bilmiyor. Musibetler tepemize bazen hepsi birden üşüşüyor, bazen de birinin hızı kesilse, öbürü öne çıkıyor. Ekonomik ve kültürel bakımdan kalkınma ve gelişmelerini tamamlamış, yine de bilim, teknoloji, ekonomi ve kültürde daha ileri noktalara durmaksızın ilerleyen ülkelere has sükûnet ve şuurlu hayat, maalesef henüz bizde yok. Ama inanıyoruz ki bu, bizde de olacak, mutlaka olacak. Terör de bitecek, çeteler de, irtica da, enflasyon da…
Cumhuriyetimizin 75. yıldönümünde geride bıraktığımız tabloya şöyle bir baktığımızda elbette övüneceğimiz, hatta gurur duyacağımız çok şey var. 75 yılda nereye geldiğimizi iyice anlayabilmek için, nasıl bir noktadan, hangi durum ve koşullar içinden yola çıktığımızı da iyi bilmemiz gerekir. Bunu da en gerçekçi olarak ATATÜRK’ün, 19 MAYIS 1919’dan 20 EKİM 1927 tarihine kadar olan biten herşeyi anlattığı NUTUK’un birinci sayfasını açıp okuyarak öğrenebiliriz.
ATATÜRK, “Samsun’a çıktığım Gün Genel Durum ve Görünüş” başlığı altında, Söylev’ine şu sözlerle çok gerçekçi bir giriş yapıyordu:
“1919 yılı Mayıs’ın 19’ncu günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve görünüş:
Osmanlı Devleti’nin de içinde bulunduğu topluluk, Genel Savaş’ta yenilmiş, Osmanlı ordusu her yanda sarsılmış, şartları ağır bir ‘Ateşkes Anlaşması’ imzalanmış. Büyük Savaşın uzun yılları içinde, ulus yorgun ve yoksul bir durumda. Ulusu ve ülkeyi genel savaşa sokanlar, kendi başlarının kaygısına düşerek, yurttan kaçmışlar. Padişah ve Halife görevinde bulunan Vahdettin, soysuzlaşmış, kendini ve yalnız tahtını koruyabileceğini umduğu alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa’nın başkanlığındaki Hükümet; yetersiz, aşağılık, korkak, yalnız padişahın isteklerine bağlı ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecek herhangi bir duruma boyun eğmiş.
Ordunun elinden silahları ve savaş gereçleri alınmış ve alınmakta…
İtilaf Devletleri, Ateşkes Anlaşması hükümlerine uyma gereği görmüyorlar. Birer temelsiz nedenle İtilaf donanımları ve askerleri İstanbul’da; Adana ili Fransızların; Urfa, Maraş, Antep, İngilizlerin eline geçmiş. Antalya ve Konya’da İtalyan askeri birlikleri, Merzifon ve Samsun’da İngiliz askerleri bulunuyor. Her yanda yabancı subay ve görevlileri ve özel ajanları faaliyette. Daha sonra, söylevimizin başlangıcı diye aldığımız tarihten dört gün önce, 15 MAYIS 1919’da Yunan ordusu İzmir’e gönderiliyor.
Bundan başka, yurdun dört bir yanında, Hıristiyan azınlıklar, gizli, açık, özel istek ve amaçlarının güvenle sağlanmasına, devletin bir an önce çökmesine çaba gösteriyorlar.”
Devam edecek. Hoşça kalın…

25 EKİM TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir