DEMOKRASİ VE SİSTEM (71)

DEMOKRASİ VE SİSTEM (71)

DEMOKRASİ VE SİSTEM (71)

İç politika çekişmeleri, çete bağlantılı organize suçlarla mücadele,
kaset savaşları, seçim tartışmaları, irtica, kara para filanla uğraşıp boğuşsak da Cumhuriyetimizin 75. yıldönümünü 29 EKİM’de milletçe coşa gürleye kutlarken, aynı gün, ANITKABİR’i bomba yüklü uçakla intihar dalışı yaparak havaya uçurmaya hazırlanan KARASES’in teröristlerini İSTANBUL POLİSİ kıskıvrak yakalıyordu.
Hain plan, yakalanan teröristlerin sorgusunda ortaya çıkarıldı. Almanya’da İslam Cemiyetleri ve İslami Cemaatler Birliği adına sözde ‘Anadolu Federe İslam Devleti’ (AFİD) etiketli yasadışı örgütün lideri, sözde Halife Metin KAPLAN, TÜRKİYE’ye iki grup göndermiş.
Birinci grup, Konya, Sivas ve Sivrihisar’a gitmiş. İkinci grup İstanbul’da yakalandı. Teröristler, sorgularında korkunç planı şöyle açıkladı: ‘BURSA’da bir uçak kiraladık. Uçağa 3 adet tüp bomba ile 200 kilo dinamit yerleştirecektir. Ancak 29 EKİM’de hava muhalefeti yüzünden uçağı bize vermediler. Biz de eylemi 10 KASIM’a erteledik. Uçağa Atam izindeyiz yazılı, pankart asıp Anıtkabir’e intihar dalışı yapacaktık.’
Hainler, eylem için Türk devlet erkânıyla, 14 devlet başkanı ve 80 ülkeden yabancı konuklarla yüzbinlerce kişinin Anıtkabir’i ziyaret ettiği anı tasarlamış. Maazallah, hain plan gerçekleşseydi, belki de dünyanın en büyük katliamı ülkemizde yaşanacaktı. Önce yüce Allah, sonra İstanbul Polisi buna izin vermedi.
Anıtkabir’den başka Fatih Camisi de hedef seçilmiş; eylemde kullanılacak silahlar daha önceden caminin avlusuna gömülmüş. Buradaki eylemi tasarlayan grup da, yine 29 EKİM günü eyleme geçerek, sabah namazında cami cemaatini rehin alıp ölene kadar direniş yapacakmış. Yakalanan Teröristlerin bağlı olduğu “Kaplancılar” örgütünün Avrupa’da yaşayan Türklerin sırtından çok büyük sermaye oluşturdukları bilinen bir gerçek.
Üyelerinin hepsi de cüppeli, sarıklı, sakallı ve şalvarlı olan ‘Kaplancılar Cemaati’nin Almanya’da ki toplantılarını TV ekranlarından zaman zaman ibretle izliyorduk. Hıristiyan bir ülkenin kucağında İslamcılık oynayan, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkıp yerine sözde bir İslam devleti kurmayı hayal eden bu ilkel yaratıklar, kendi öz vatanlarına ihanet etmekle kalmıyor, Türkiye’yi kendi Ortadoğu politikalarının önünde bir engel gibi gören yabancı bir devlete uşaklık yapmaktan da hiç utanç duymuyorlar.
‘Bir musibet bin nasihatten evladır’ deyip, umarız; ülkemizde yerli-yersiz bahaneler ve kışkırtmalarla laik, demokratik Cumhuriyet rejimine ve hepimizin ortak paydası Anayasal düzene karşı cephe tutanlar, bundan sonra bari ulusal birlik ve dirliğimize sahip çıkarlar.
Devam edecek. Hoşça kalın…

6 KASIM TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir