DOKUNULMAZLIKLAR…
Başbakan Mesut Yılmaz: “Dokunulmazlıklar, Milletvekilinin hür iradesini korumaktan çıkmış, adeta suç işlemeye yönelten bir kuruma dönüşmüştür.” dedi.
Bunu artık, bir milletvekili ve Parti genel başkanı olan Başbakan bile itiraf ediyor. “Milletvekili dokunulmazlığı” o hale geldi ki, sanki bir takım siyasilere suç işleme imtiyazı bağışlıyor. Kendilerini seçilmiş Padişah zannedenler oluyor.
Hatta seçim öncesi suç işleyen (bu suç, Cumhuriyet’e karşı işlenmiş de olsa) birtakım adamlar kendilerini himaye eden bir partiden milletvekili seçtirerek takibattan ve cezadan kurtulmanın yolunu buluyorlar.
Ve yapılan kamuoyu anketleri gösteriyor ki, vatandaşların %83’ü, Milletvekili dokunulmazlığının tamamen kaldırılmasından yana görüş bildiriyor. %15’ i de kısmen kaldırılması, başka bir deyişle sınırlandırılmasını istiyor.
Hal böyleyken ne görüyoruz: Söz konusu Anayasal değişikliğin kabul edilmesi için gereken üçte iki çoğunluk MECLİS’te sağlanamıyor.
Bunun anlamı şu: Bir kısım milletvekiline kamuoyu filan vız geliyor. Kendilerine sırf millete daha iyi hizmet etsinler diye verilmiş hakların kullanımını dejenere etmek, suç işleme imtiyazı ve takibattan kaçmanın yolu haline sokmak da onlara tabi geliyor.
Bugün dünyadaki gelişmiş ülkelerin hiçbirinde bizdeki milletvekili dokunulmazlığı gibi bir uygulama yok. Bırakın milletvekilini, Amerika’da Başkan bile, hakkındaki bir suçlama nedeniyle Mahkeme önüne çıkıp yargılanıyor.
Sıkıştılar mı, Amerika demokrasisini veya Amerika’daki laikliği övmek için bülbül kesilenler, gizli niyetleri açığa vurulunca demokrasi havarisi olanlar, sıra uygulamaya gelince (Milletvekili dokunulmazlığı meselesi gibi) hemen yan çizip kıvırtıyorlar. Ve bundan hiçbir rahatsızlık duymadan, büyük bir pişkinlikle…
Ancaaak, vatandaşı enayi yerine koymanın da bir sınırı var. Yani onun da bir dokunulmazlığı var. Herhalde vatandaş da bir şeyler düşünecektir bundan böyle… Hoşça kalın…
22 KASIM – TOKAT GAZETESİ