Eski Tokat Evleri (1)
TOKAT, eski orijinal evlerini ne kadar koruyabildi?
1960’lı yıllara gelinceye kadar Tokat, o eski tarihi sokaklarını ve hatta tarihi mahallerini herşeye rağmen koruyabilmişti. Ne zamanki hızlı kentleşme rüzgârı Tokat’ı sardı, betonarme çok katlı yapılaşma salgını başladı, ne eski tarihi sokakları, ne de 100-500 yıllık Osmanlı mimarisi o eski evleri korumak mümkün olabildi. Onlardan az olsa bugüne kalanları gözümüz gibi korumalıyız.
Evliya Çelebi, Tokat evleri için “Bu eski şehir içinde nice bin eski kâgir, seyre değer binalar vardır. Dağlara yamanmış, sekiz adet dere, tepe, bayır, sahra ve tepeler üzerinde üçer, dörder kat sarayları ve diğer zengin evlerdir ki, havadar, kâgir yapı güzel evlerdir.
Hepsi kiremit ile örtülüdür…” diye yazmıştır.
Kâgir ve kâgir denilen yapı tarzı taş ve tuğla yapıdır. Birçok han, hamam, bedesten, şifa yurdu ve cami gibi yapılar kâgir yapı tarifine uyarsa da, eski Tokat evlerinin daha çok yarı kâgir veyahut “Hımış” tekniğiyle yapıldığını biliyoruz. Yarı kâgir yapı, ahşap çatkılarının boşlukları alçı veya tuğla ile doldurulmuş yapı: “hımış” tekniği ise ahşap çatkılarla yapılan örgü aralıklarının kerpiçle doldurulmasıdır. Duvarlar samanla karıştırılmış çamur harçla sıvanmış, perdah ve badanadan sonra alçı ve ahşap uygulamalarla daha zengin görünümler elde edilmiştir.
Genellikle iki katlı olan eski Tokat evlerinde hareketli cephe ve taşıntılar vardır. Bunlar “bindirmelik” ve “eli böğründe” tabir edilen desteklerle duvara bağlanmıştır. Pencerelere süslü kafes ve parmaklıklar takılmıştır. Pancurlu pencere azdır. Az da olsa konaklarda alçı çerçeveli ve renkli camlarla süslenmiş tepe pencereleri kullanılmıştır. Çatılar mutlaka mahya kiremitli ve süslü saçaklıdır. Tahta panolar eğimli veya yatay biçimde saçak altına sıralanmış ve bunların uçlarına damlalıklı dilimli ağaç süsler takılmıştır.
Eski evlerin iç mimarileri ise, günlük hayatın rahatlık ve konforuna cevap verecek şekilde, evi yaptıranın ekonomik gücü nisbetinde süslemeli bir işçilik göstermektedir. Evlerin haremlik bölümündeki büyük odada ocak ve hamam gibi, mutfak gibi bölümler birbirini tamamlar. Tabii bu haremlik-selamlıklı evler, daha ziyade konakvari evlerdir. Daha mütevazı evlerdeki aşhane de tabir edilen mutfaklı odalarla, yatak odası ve misafir odaları arasında “sofa” denilen geçiş bölümleri bulunur. Bütün bu bölümler aynı çatı altında birleşir.
Ve eski Tokat evlerinin ortak özellikleri mutlaka küçük veya büyük birer bahçesinin olmasıydı. Bu bahçelerde her çeşit meyve ağacı olduğu gibi, bahçe biraz büyükse sebze de yetiştirilirdi. Bu bahçelerde fırın bulunurdu; kümes ve ahır hayvanları beslenirdi. Hemen hemen her ev küçük bir üretim ünitesi gibiydi. Bu evlerin birçoğunda dokuma tezgâhları bile vardı. Şehrin yakın çevresi bağ ve bahçelerle kuşatılmıştı. Tokat’ın bağ evleri de ünlüydü. Ne yazık ki, bütün bunlardan günümüze pek azı kaldı.
Bu konuya yarın da devam etmek üzere hoşça kalın…
7 KASIM – TOKAT GAZETESİ