GAZETESİ HES HES HES
14 ARALIK 2010 günü ULUSAL KANAL’ın akşam haber bülteninde geçen bir haber, bu ülkede yaşayan herkesin, ama işin özelinde belki de daha çok biz TOKATLI’ların yüzüne bir tokat gibi çarpan çarpıcı bir haber vardı: KELKİT vâdisindeki doğa katliamı!
Bu katliam HES projeleri adına yapılıyordu ve bu vahşi uygulamaya, ULUSAL kanalın muhabiri aracılığıyla canlı yayında REŞADİYE Belediye Başkanı Rafet Erdem isyan ediyordu. Bu çok haklı bir isyandı. O gün TV ekranından yansıtılan KELKİT vâdisi görüntüleri içler acısıydı. Sözde baraj yapacağız, elektrik üreteceğiz diye binlerce ağaca kıyılmış, güzelim vâdinin doğal yapısı tahrip edilmişti. Tahribat, sadece Reşadiye’de değil, NİKSAR ve ERBAA’ya yönelik olarak da sözkonusu idi. Ve öyle ki oralarda da HES’lere karşı oluşan şiddetli tepki, İdare Mahkemesi’ne taşınmış ve ‘yürütmeyi durdurma’ kararı alınmıştı. Ancak ne var ki gerçekte uygulamayı durdurmak fermana mahsustu.
Aslında işin daha vahim olan yanı, son birkaç yıldır uygulanmakta olan HES (Hidro Elektrik Santralı) projelerinin arkasında dünyanın sayılı SU ŞİRKETLERİ’nin olmasıydı. TÜRKİYE genelinde sayısı 1900’ü bulan HES bahanesiyle bütün ırmak ve derelerimizin sularına el konuyordu. Göz önünde, ön planda suları beton kanalları alan, baraj yapanlar ise taşeron Türk inşaat firmları idi.
Derelerimizi ve ırmaklarımızı (suların yönetimi ve tasarrufu bahanesiyle) yabancı şirketlere peşkeş çeken HES düzeneklerine karşı, ülkemizin birçok yerinde, halkımızdan, köylümüzden ve çevrecilerden protestolar yükseliyordu. Örneğin 11 NİSAN 2010 tarihinde ANTALYA/Manavgat’ta ilginç bir protesto yapılmıştı. MANAVGAT’ta köylü kadınlar toplanmış, bir ‘RAP’ müziği eşliğinde şöyle haykırmıştı:
“HES HES HES
hadi be sen de KES KES KES
görürsün sen de”
21 ARALIK TOKAT HABER