By HABERLERDEN ESİNTİLER
BODRUM’da Halikarnas Disko’ya ait iskeleyi kaçak olduğu gerekçesiyle yıkmaya kalkışınca engellemeyle karşılaşan Belediye Başkanı ANAP’lı Tuğrul Acar; üst düzey bürokrat, milletvekili, bakan baskısından yakınarak şöyle dedi: “Bunlar sürekli belli kişi ve kuruluşlara ayrıcalıklı davranmamı istiyor. Kuralları yasaları uygulamam için baskı yapıyor. İsteklerini yerine getirmezsek bu kez de Bodrum’un istekleri Ankara’da sürüncemede kalıyor.”
Bu haberde iki nokta, bilhassa dikkat çekiyor. Şikâyetçi Belediye Başkanı’nın ANAP’lı olması (oysa ANAP, halen iktidarda). Ve yasaları uygulayınca da Belediye’nin işlerine takoz konması.
Üstelik Belediye’nin siyasi kimliği her ne olursa olsun, durumun değişmemesi. Yani, yasaları ve kuralları tam uyguladığınız mı, işin rengi değişiyor. Çünkü yasa ve kuralları tam uyguladınız mı, işin rengi değişiyor. Çünkü yasa ve kurallar bir takım kodamanlara işlemiyor. Bir iş mi yapacaksınız, sakın ola ki fincanı katırlarını ürkütmeyesiniz. Aksi takdirde neler olacağını bir Allah bilir bir de Nasrettin Hoca.
Nasrettin Hocamız aniden ölüvermiş. Cemaat toplanıp cenaze namazını kılmış ve defnetmişler Hocayı. Meğerse Hoca, gerçekte ölmemiş. Gözünü açınca bakmış ki bir mezarın içinde. Ve güç bela mezardan çıkmayı başarmış. Tam bu sırada Mezarlıktan bir kervan geçiyormuş. Kervandaki katırların yükü ise, fincanmış. Gecenin karanlığında hayalet gibi Hocayı gören katırlar ürkünce ortalık karışmış. Kimi katırların sırtından yükleri devrilmiş, fincanlar kırılmış. Durumu farkeden kervan sahipleri Hoca’yı yakalayıp, o kargaşa da biraz pataklamışlar. Sonunda Hoca düşe kalka evine gelmiş. Konu-komşu başına toplanmış.
Hoca başına gelenleri anlatmış. Bu arada muzip birisi de Hoca’ya takılmadan edememiş:
“- Ee Hoca, öbür tarafta ne var, ne yok, anlat bakalım?!”
Hoca gülümseyip cevap vermiş:
“- Öbür taraf iyi hoş da, sakın ola benim gibi fincancı katırlarını ürkütmeyesiniz!”
…………………
Hoşça kalın…
6 ŞUBAT – TOKAT GAZETESİ
