HABERLERDEN ESİNTİLER

HABERLERDEN ESİNTİLER

HABERLERDEN ESİNTİLER

“-Enflasyon düşüyor.”
“-Bu düşüş halka ne zaman yansıyacak?”
“-Ağustos’ta göreceksiniz. Mesela et fiyatını ele alalım. Elbette fiyatlar aşağıya düşmez. Ancak, eskiden her ay artıyordu. Şimdi, birkaç ay ayın fiyatta kalacak.”
……………
Yukarıdaki diyalog bir gazeteci ile, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner arasında geçiyor. Soruya verilen cevabın tam Taner’ce olduğu hemen göze batıyor.
‘Enflasyon düşüyor’ ama ‘fiyatlar aşağıya düşmez’ diyerek et fiyatlarını örnek gösteriyor. Ve bir kehanette bulunuyor sayın Bakanımız:
“Birkaç ay aynı fiyatta kalacak.”
Ekonomide değişmeyen bir kural vardır:
“Arz ve talep.”
Talep olmayınca fiyatlar niçin artsın ki?
Memur, işçi, emekli ve dar gelirli vatandaş, et yemeyi çoktan unuttu. Kasap vitrinine veya bir süpermarketteki et reyonuna, müzedeki antika eşyaya bakar gibi bakıyor. Güneş TANER de bunu iyi bildiği için, et fiyatlarının birkaç ay artmayacağından gayet emin. Siz şimdi et fiyatlarını bırakın da, EYLÜL ayını bekleyin. Çünkü TANER, “Asıl Eylül ayında bir iki numaram daha var” demiş. Gazeteci “Nedir?” diye sormuş. TANER de “sürpriz” cevabını vermiş.
Sanırsınız ki Güneş TANER, Eylül ayında sahneye çıkıp ilüzyon gösterisi veya sihirbazlık numaraları yapacak.
Aslında sanmıyoruz; sahneye çıkıp numara filan çekmeyecek ama purolu prens’in laf cambazlığı yapacağı muhakkak. Allaha şükür bunu bilecek kadar kafamız çalışıyor.
“Herkes define peşinde. Umudunu yeraltından çıkaracağı defineye bağlayanlar, hayali define haritalarına 20 ila 60 milyon lira arasında para ödüyorlar. Kayseri Müze Müdürü, Türkiye’de en az 5 milyon kişinin define peşinde olduğunu söyledi.”
Meğerse “definecilik” önemli bir sektör (!) olmuş bizde. Bu işten en karlı çıkanlar ise kuşkusuz, definecilere harita, arama cihazı vs. satanlardır. Şaşılacak nokta şu ki, gerçekte define bulma şansı binde bir bile olmadığı halde, onca insanın hayali defineler uğrunda parasını pulunu, varını yoğunu ve enerjisini tüketmesidir.
Acaba diyoruz, bu defineciler, bizim politikacıların kalkınma reçetelerinden umutlarını kestiler de, ondan dolayı mı, define haritalarına umut bağladılar?
5 milyon defineci varmış; haydi biz buna 3 milyon diyelim. Bu ülkede en az 4 milyon da “Sayısal Loto” oynayanlara “Milli Piyango bileti” alanlar… Bunlara “at yarışları” oynayanları da eklerse, en azından 15-20 milyon insanımızın zengin olma umuduyla hayali şeylerle şans ve talih oyunlarına takıldığını görürüz.
Bu durum insanı bayağı düşündürüyor. Sizce de bu halimiz, yıllar yılı vatandaşa hep aynı kavalı çalıp aynı mavalları okuyanların peşlerine de neden kolayca takıldığımızın ipuçlarını vermiş olmuyor mu?
Hoşça kalın…

7 TEMMUZ TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir