HABERLERDEN ESİNTİLER
“Başkan Clinton, eğer istifa etmek zorunda kalırsa, yalnız Monica Lewinsky ile aşk yaptığı için değil, kamuoyuna yalan söylediği için istifa edecek. Amerika halkı politikacıların yalan söylemesine tahammül edemiyor. Yalnız Amerika halkı değil, ileri ülkelerin hiçbirinde kamuoyu aldatılmayı, kendisine yalan söylenmesini hazmedemez.”
Bu demek oluyor ki oralarda dürüstlük, yalan söylememek başta geliyor. Mesela, ‘enflasyonu 1.5 yıl içinde % 10’a düşüreceğim’ deyip de %100’e çıkmasına seyirci kalan politikacıların işi bitiyor.
Muhalefette iken bol keseden vaat edip, iktidara geçince yapmadıkları icraatı, tekrar muhalefete düşünce sanki yapmış veya yeniden iktidar olursa en alasını yapacakmış gibi havalara girip halkı yanıltmak veya kandırmak suretiyle oy toplamak da oralarda hiç mümkün değil. Yalan, dolan, yutturmaca, kandırmaca gibi numaralarla siyaset yapan politikacıların defterini hemen dürüveriyorlar.
Bir toplumda yalan – dolan, pembe vaatler, hayali sözler, dinsel sloganlar hala prim yapabiliyor ve yığın yığın müşteri bulabiliyorsa, arz
– talep kanunu siyaseten de işleyecek; kolay kolay ne sistem değişecek, ne de yalan söyleyen politikacının defteri dürülebilecek… Yani, böyle gelmiş böyle gidecek….
“FP Genel Başkanı Recai KUTAN, ‘Bu parti, bir düzine genel başkan çıkarabilecek partidir. Bir düzine İstanbul, Ankara, Konya, Kayseri belediye başkanı çıkarabilecek partidir. Bir Tayyip gider, yerine bir düzine Tayyip Erdoğan gelir’ dedi.”
FP Lideri KUTAN’ın dediği doğru olabilir de, bir şartla!.. ‘Bir düzine genel başkan’ belki çıkar ama dünkü RP, bugünkü FP’nin doğal lideri ERBAKAN ve sadık yakın çevrenin izniyle çıkar.
Yalnız FP’ de değil, diğer partilerde de durumu aynıdır. Bizde bir siyasi partide genel başkan değişikliği olabilmesi için üç şarttan birinin yerine gelmesi şarttır. Bir: Lider, Cumhurbaşkanı olursa. İki: Dünyasını değişirse. Üç: Anayasa Mahkemesi kararıyla siyasi yasaklı olursa.
Bu böylece belli de, FP gene başkanı KUTAN’ın demecindeki asıl mesaj, Tayyip Erdoğan’a ve onun taraflarına yöneliktir: “Yerinizde rahat durun!” “Partinin hiyerarşik düzenini bozmaya kalkışmayın!”
ERBAKAN patentli bu uyarıya rağmen TAYYİP rahat durur mu, bilemeyiz?.. Ne var ki, meydan meydan dolaşıp o okuduğu şiirler filan boşa gitmiş oluyor! Ülkenin koşulları iyi hesap edilmeden uluorta zulüm edebiyatı yapılarak da bir yerlere varılamayacağı ortada…
Hoşça kalın….
6 AĞUSTOS TOKAT GAZETESİ