HABERLER’DEN ESİNTİLER
“Tarih yok ediliyor. Okmeydanı’nda Fatih’in namazgâhının bulunduğu yere futbol sahası yapılıyor.”
Fatih’in namazgâhı, 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet Han’ın otağı hümayununu ilk kurduğu ve namaz kıldığı yer. Yani orada, 535 yıldır süregelen bir tarih emaneti, bir kültür mirası var. Orada ki minare ve minber, feth-i mübinin yaşayan nişanelerdir.
Okmeydanı’nda futbol sahası? Buna kim müsaade etmiş? Beyoğlu Belediyesi mi? Beyoğlu Kaymakamlığı mı? Belli değil. Mesele basına aksettiğine göre herhalde yetkili bir makam işin üzerinde durur, gereken önlemi alır.
Tarihi Okmeydanı’na buldozerlerin sorumsuzca girebildiği bir ülkenin TRT’sine de “Malazgirt Türklerin Anadolu’yu İşgalidir” diyebilen bir zihniyet pervasızca oturmuşsa, hiç şaşmayın artık…
Milli tarih şuuruna sahip olmadığımız içindir ki, Fatih’in namazgâhı futbol sahası yapılıyor. Milli tarih şuuru da evvela kendi tarihimize ve mazimize duyulacak saygının nesilden nesile geçmesiyle yeşerebilir. İşte kendi tarihine saygı ve sevginin yok edildiği bir ülkede, bu boşluğu başka milletlerin tarihine ve başka medeniyetlere duyulan ilgi doldurur. Kendi tarihine saygı ve sevgi de, kendi kimliğini yansıtan tarihsel değerlerin, bilhassa eski mimari eserlerin en yakın çevreden, içinde yaşanan mekândan tanıtımıyla onları bilmeyle başlar…
Milli tarih şuuruna sahip olmadığımız içindir ki, devletin TRT’sinin en yetkili koltuklarına kendi tarihimize saygısız, öz kültürümüze yabancı, kozmopolit ve emperyalist bir zihniyetin oturuşuna birkaç istisna dışında herkes seyirci. Ancak, bugün TRT kötü de, dün çok mu iyiydi? Dün de benzer tenkitler yapılmıyor muydu? Hatta TRT’ciler de kendilerini savunurken “Türkiye’de bütün kurumlar ne haldeyse, biz de o haldeyiz; diğer kurumlar iyi de yalnız biz mi kötüyüz?” demiyorlar mıydı?
“Tarih” e saygısızlık sadece Okmeydanı’nda, sadece TRT’de değil. Belki de Türkiye’nin her yerinde. Üstelik bu saygısızlık daha çok kendi tarihimize, kendi kültürümüze yöneliktir. Türk- İslam eserlerinin harap ve perişan durumları bunu göstermiyor mu?
26 AĞUSTOS – SESİMİZ GAZETESİ