HABERLERDEN ESİNTİLER
Milli Güvenlik Kurulu’nun tarihi öneme haiz 28 ŞUBAT toplantısı hakkında konuşan ERBAKAN; “Bütün konularda görüş birliğine vardık; herşey mükemmel ortaya kondu.” dedi.
M.G.K. toplantısından bir gün önce de RP sözcüsü Devlet Bakanı Süleyman Arif Emre; “Biz Atatürk’ün birleştirici ve barışçı laiklik anlayışından yanayız” demişti. ERBAKAN da birkaç gün önce laik sistemi övücü sözler söylemişti. Devlet Bakanı RP’li Abdullah Gül ise A.B.D. gezisi sırasında “Ülkemizde Amerikan laikliğini kurabilsek sorun kalmaz” mealinde konuşmuştu.
M.G.K’nun söz konusu toplantısının esas gündeminin, Türkiye Cumhuriyeti’nin başta laiklik olmak üzere temel esaslarının korunması olduğu hatırlanırsa şöyle bir sonuç çıkartabiliriz;
Cumhuriyet, demokrasi ve laiklik konularında artık hiç kimse kaygılanmasın. Çünkü başta ERBAKAN olmak üzere RP üst yönetimi, ATATÜRK ilke ve inkılabının ve laikliğin bekçiliğini KOMUTANLAR’dan devralacak (1) noktaya gelmiştir.
M.G.K. bildirisini eleştiren CİNDORUK; “RP’yi merkeze çekeceğiz derken demokrasiyi Merkez Komutanlığına çektiler” buyurmuş.
CİNDORUK yanılıyor. Demokrasi Merkez Komutanlığına çekilmedi. Bazı muhteremlerin kullandığı bozuk siyaset araçları bakım ve onarım için demokrasi garajına çekildi.
Y.D.P, Gn. Başkanı Hasan Celal Güzel, M.G.K. bildirisini antidemokratik bulmuş.
Bizim bildiğimiz Hasan Celal Güzel, hemen her beyanatında bizdeki demokrasiden şikâyet edip duran bir politikacıdır. Yalnız o değil, başta politikacılar olmak üzere hemen hepimiz, demokrasinin gelişmesine katkıda bulunmak bir yana, balta vururuz. Bu konuda askerler bir şey söyleyince de demokrasi havarisi kesiliriz.
Milli Güvenlik Kurulu’nun 28 ŞUBAT toplantısından çıkan bildiri, sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’nin değil, başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere sivillerin de katıldığı Anayasal bir kuruluşun ülkemizin topyekûn güvenliği ve esenliğini düşünerek Hükümet’e yaptığı tavsiyedir.
Üstelik bu tavsiyenin içinde, bir kısım antidemokratik politikacılara demokrasiye davetiye, anlamında ve en mühimi de modern Türkiye Cumhuriyeti’ni çağışı hallere sürüklemek isteyen birtakım kafalara çok yararlı olacak uyarılar yeralmaktadır.
4 MART – TOKAT GAZETESİ