HUKUK-DEMOKRASİ-İSTİKRAR
Son aylarda gündem çok dalgalı, hem de haddinden fazla. Genel olarak ülkemiz gündemini işgal eden sorunlar ve konular, keskin iniş-çıkışlar ve gel-gitler gösterir. Bundan dolayı da şöyle Avrupavari durmuş-oturmuş bir düzenimiz olmaz. Sular bir türlü durulmaz. Sadece şu 17 ARALIK 2013 tarihli rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla birlikte gelişen olaylar, başka bir çok ülkede belki de 3-5 yıllık zamana yayılabilirdi. Bizde ise 3 ay içine sığabiliyor.
Peki ama niçin böyle? Böyle, çünkü istikrar yok. Bakmayın siz “biz geldik, istikrar oldu, biz gidersek istikrar bozulur, aman istikrar bozulmasın!” diyenlere… İstikrar, bir siyasi partinin üst üste üç defa, dört defa tek başına iktidar olması demek değildir. Bakın gelişmiş demokratik ülkelere, tek başına iktidar üst üste en çok iki dönem (8 yıl) olunur. Üçüncü bir dönem, yani bir (4 yıl) daha, olağanüstü ya da istisnaî bir durumdur. Örnek alınan veya alındığı söylenen batı demokrasilerinde sistem böyle işliyor. Bu anlayışa batı tipi demokrasiler, yada gelişmiş demokratik rejimler tarihsel, uzun deneyimlerden sonra varmıştır.
İstikrar; karar kılma, yerleşme, durulma demektir. Örneğin bir ülkede “YARGI BAĞIMSIZLIĞI” yok ise, yada tartışmalı duruma sokulmuşsa, o ülkede istikrar olur mu? Yargı bağımsızlığı; mahkemelerin bağımsızlığı, hâkimlik ve savcılık teminatı ilkeleri ile anlam kazanır. ANAYASA’mızın üçüncü bölümünde yargı bağımsızlığı kesin ifadelerle vaz edilmiştir. Demokrasi; İlkeler, şeffaflık, hesap verilirlik rejiminin adıdır. İlkeler; bireyin temel hak ve özgürlükleri, basın hürriyeti, sendikal özgürlük, akademik özgürlük vb. haklarını kapsar. Bu kapsamda Kopenhag kriterleri ve Venedik Komisyonu ilkelerine uyulacağına dair ülkemiz adına da imza atılmıştır.
Hukuku işletmemek; Mahkeme kararlarını dinlememek, Yargı’yı ve Polis’i keyfince kullanmak, ANAYASA’ya aykırıdır. ANAYASA Mahkemesi’nin ‘tutukluluk süresi 5 yılı aşanların tahliyesi kararı’ niçin uygulanmıyor ? Yurtseverler niçin hâla Silivri-Hasdal-Sincan-Mamak zindanlarında ?. Üstelik onların bir kumpasa (paralel devletin kuması imiş) kurban edildiği siyasi iktidarın en yetkili ağızlarınca itiraf edildiği halde!; Oligarşiyi, otokrasiyi (despotluğu), tek adam yönetimini demokrasi ve istikrar diye yutturamazsınız. Hukuk ve demokrasi lafta kaldıkça gündem daha çoook dalgalanır…
6 MART TOKAT HABER GAZETESİ