By İKİ FOTOĞRAF
Birinci fotoğraf:
“…İnsana saygının bir ifadesi olarak, her yerde yayalara öncelik tanınıyor. Yaya, caddeye adımını atınca otomobiller en az 20 metre ötede duruyor. Otobanlarda bile azami sürat 100 kilometre. Bazı kesimlerde 120. Bunda hızlı tek araç polisin. O da aşırı sürat yapanı yakalamak için. Korna çalma ayıp, şerit değiştirme adet değil.
Çöp yok. Elbiseniz değil, ayakkabınız bile kirlenmiyor sokaklarda. Kazılmış yol, çukur, moloz görülmüyor. Yeniden kullanıma büyük önem veriliyor. Kağıt, cam metalik, plastik vb. maddeler her binadan ayrı ayrı toplanıp değerleniyor.
Otopark sorunu yok. Her binanın özel otoparkı var. Alış-veriş merkezlerinde ise bin, ikibin otomobillik otoparklar var. Apartman hayatı buralarda tutunamamış. Çoğunluk bahçeli, garajlı, geniş villalarda yaşıyor. Her taraf yemyeşil ve bakımlı.
…………
İkinci fotoğraf:
“… Şöyle bir çevrenize bakınız. Ne kadar lüzumsuz, ne kadar itici davranışlar sergiliyoruz. Hoşa gitmeyeceğini bilsek de birkaçını sayalım:
Bilhassa sabah saatlerinde sokaklarımız, kaldırımlarımız iğrenç bir haldedir. Çünkü sokağa çıkanların birçoğu pervasızca tükürür. Hiçbir medeni ülkede böyle rezalet yoktur.
Otomobil sayısı arttı, tabi kazalar da. Ama nedir o en küçük çarpışmada arabadan fırlayıp, karşındakini hırpalamaya azmetmek? Kim haklı, kim haksız, belli olmadan kaba kuvvetle baskın çıkmak?!
Yaşlılara, hanımlara yer vermeyi unuttuk; otobüs, tren, tramvay, vapur yolculuklarında gençler artık yer vermez oldu; çoğu uyuma taklidi yapıyor.
Yeşile saygımız yok. Küçüğümüz büyüğümüz dikilen körpe bitkileri acımasızca koparıyor ve eziyoruz. Yanından geçerken fidanların bir dalını veya yaprağını koparmayan yok gibi.
Tabanca merakı ise alıp yürüdü. Düğünlerde, şenliklerde, şurada veya burada tabanca çekip rastgele ateş edenler, hiç yoktan ölümlere sebep olup her şeyi berbat edenler…
Arabalardan yollara izmarit, çöp atmak adeta moda oldu. Otobüsler, vapurlar, banliyö trenleri bir seferde çöplük haline geliyor. Çevreye saçılan çöpler de cabası!
…………
Birinci fotoğraf, gelişmiş ülkelerin medeni şehirlerinden herhangi kesit. Oralarda herkes, yasalara ve birbirlerine karşı saygılı; daha güzel bir çevre ve daha temiz bir ortamda yaşamanın çabasında…
İkinci fotoğraf ise, bizden veya bizim gibi ülkelerin henüz medeni olamamış şehirlerinden herhangi bir kesit. Yoruma gerek yok. Çünkü her gün içinde yaşıyoruz. Bari diyoruz, hem kel hem fodul olmasak. Kuru övünmelerle şişinip durmasak. Kötü alışkanlıklarımızdan vazgeçmeye birazcık çaba göstersek…
Hoşça kalın…
20 KASIM – TOKAT GAZETESİ
