By
İLGİLİ MAKAMLARI UYARIYORUZ: KÖYLERİMİZDE DOMUZ SÜRÜLERİ BİR AFET HALİNİ ALMIŞTIR
Tokat köylüsünün son birkaç yıldır başının belası olan bir derdi var. Köylümüzün ekinine, sebzesine, çayırına, yoncasına büyük zarar veren bir bela bu: Yabani domuz.
Etkin bir mücadele yapılamadığı için bilhassa son yıllarda dağlarda, ormanlarda gitgide çoğalan, sürüler haline gelen yaban domuzu köylünün korkulu rüyası haline gelmiştir.
Tokat Kültür Vakfı araştırması dolayısıyla gezdiğimiz köylerde, sohbet sırasında köylümüzün dertlerini de dinliyoruz. Yaban domuzunun verdiği zarar, bu dertlerin başında geliyor.
Domuz sürüleri, köylümüzün çayırını, yoncasını, fiğini, buğdayını, yulafını, patatesini, nohudunu, mercimeğini yatırıyor, eziyor, söküyor, sömürüyor. Bir afet gibi milli servete büyük zarar veriyor.
Yaban domuzuna karşı yapılan mücadeleler 1980 yılından sonra gevşemiş. Bu konuda yetkili ve ilgili kurumlarla köylümüz arasında sürekli bir iletişim olması gerekiyor. Yapılması gereken müşterek mücadele ihmal edilmiş. 12 Eylül 1980’de Avcılar Kulübünün elindeki mavzer türünden uzun menzilli silahlar da toplanınca domuz avında bir gerileme dönemi başlamış. Aslında avcıların elindeki mavzerlerin toplanmasına hiç lüzum yoktu. Hiçbir sporcu olan avcı, anarşist olur mu?
Yetkili mercileri uyarıyoruz. Öncelikle orman çevresinde bulunan köylerimiz olmak üzere köylerimiz domuza karşı acilen korunmalıdır. Başta İl Tarım Müdürlüğü Zirai Mücadele (Bitki Koruma) teşkilatı olmak üzere, ilgili kurumlar, domuz tehdidine maruz köylerin muhtarları ve Avcı Kulüplerinin yönetim kurulları toplanıp domuz sürülerine karşı savaş başlatılmalıdır.
Mücadele rastgele değil, organize bir şekilde sürek avlarıyla yapılırsa savaş kazanılır. Aksi halde, savaşın galibi domuzlar olabilir.
9 EYLÜL – SESİMİZ GAZETESİ
