İLİMİZDEKİ TÜRK HALK MÜZİĞİ SONUÇLARI UMULANI VERMEDİ
25 Ocak 1987 pazar günü Özel İdare Salonu’nda okullar ve kurumlar arası yapılan Türk Halk Müziği yarışmasının yankıları hala sürüyor. Bu tür yarışmaların amacı belli: Türk Halk Müziğini gençlerimize sevdirmek benimsetmek, korumak ve geliştirmek. Bu amaçları gerçekleştirmek için, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı (Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce) Türkiye genelinde düzenleyici ve özendirici çabaların harcandığını biliyor ve buna seviniyoruz.
Ancak, bir yandan ilimiz düzeyindeki yarışmanın oluşumuna sevinirken, öte yandan yarışma öncesi, sırası ve sonrası bazı olumsuz gelişmelerden üzüntü duyduk. Neydi bu üzücü gelişmeler? Bunları yazmak da bizim görevimiz.
1) Yarışma öncesinden seçici kurul üyeleri (jüri) seçimine çok dikkat edilmesi, yalnız 2-3 üyenin değil, tüm üyelerin Türk Halk Müziği dalında, yetkin kişiler olması gerekirdi. Bizim için tüm üyelerin kişilikleri saygındır. Yani, şahsiyet yapmıyor, sadece yetkinlik açısından eleştiriyoruz.
2) Son iki yıldır, bu yarışmalarla ilgili açık bilgileri öğrenmek ve değerlendirmek için, bakanlık kurslarına katılmış ve kendilerine yetki belgesi verilmiş (2) seçici kurum üyesinden biri olan Salih Öğmen jüri’ye niçin çağrılmamıştır? Öteki üye Kemal Bilsel Sarısözen, Niksar Endüstri Meslek Lisesi yarışırken niçin jüri dışında bırakılmıştır. Kemal Bilsel Sarısözen bu yarışmaya İl İçi Yarışmaları Düzenleme Kurulunca jüri üyesi olarak 23 Ocak günü seçilmiş, 25 Ocak günüyse saf dışı edilmiştir. Niçin?
3) Değerlendirme belgeleri ve yarışına esaslarının iyice özümsenmesi bakımından bir “Yönlendirme Toplantısı” yapılarak jüri üyelerinin bilgilendirilmesi gerekirken, neden buna lüzum görülmemiş ve işler adeta aceleye getirilmiştir?
4) Yarışmayı tertip ve tanzim eden Kurumun, o gün salonda yegâne temsilcisi ve yetkilisi durumundaki Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürlü (Md. Yrd.) Muzaffer Yılmaz’ın kendi kendini jüri’den gelen puanları toplama komitesinde görevlendirdiği gözlenmiştir. Bu keyfiyet, bizce bir kuralsızlık örneğidir. Çünkü, işi düzenleyici kurumun yetkilisi, yarışma başladıktan sonra artık, bir tarafta olunur, kural dışı bir olay veya herhangi bir itirazın tetkikinin halli ve havalesi gibi hususlarda yetkisini kullanır. Bunun dışında hareket etmiş olması nasıl açıklanabilir.
Yapılan yarışmanın değerlendirme sonuçları ilan edildiğinde ve daha sonra sanattan anlayan kişilerin tepkileri kulağımıza çarptığında, bu yarışma değerlendirme sonuçlarının hedefine ulaşmadığı kanaatına vardık. Bu yarışma video filme alınmıştır. Özel bant ve kaseti her zaman dinlenebilir ve görülebilir. Bir üst düzey değerlendirme kuruluna da (buyurun, görün) denilebilir. Fark, o zaman görülecektir.
Konunun önemsenmesini belirleyen bir husus da şudur: Bu yarışmanın birincileri gerek okul gerekse kuruluş – dernek olarak grup ve son final yarışmalarında Tokat’ımızı temsil edecektir. Bu konuda en iyisini verdiğini cümle âlemin bildiği Tokat Kız Meslek Lisesi ekibi, neden ikinci plana itilmiştir?
İlimizdeki müzik çalışmaları ve etkinliklerin de adlarını perçinlemiş ve müzik- sanat kültürleriyle üstün saygınlık kazanmış bir Kemal Bilsel Sarısözen ve bir Salih Öğmen neden saf dışı edilmişlerdir?
Müzik yarışmasından bir gün önce yapılan Tokat Okullararası ve kurumlararası Halk Oyunları yarışmalarında da benzer üzücü şeylerin ortaya çıktığını duyduk. Buna ilişkin olarak da gerekirse yazacağız.
Geçen yılki yarışmalarda neden bu tür tatsız gelişmeler ve haklı şikayetler vukubulmadı da bu yıl buldu? İşte üzüntümüz budur. Geriye mi yoksa ileriye mi gideceğiz? Geçen yıl gerçekten hak edenlere kupalarını bizzat Vali Recep Yazıcıoğlu verirken, işin öneminin olduğunun güvencesi de vermiş oluyordu. İşte bu yıl bunu göremedik.
31 OCAK – SESİMİZ GAZETESİ