İNSAN HAKLARI (1)

İNSAN HAKLARI (1)

İNSAN HAKLARI (1)

10 ARALIK günü Dünya’da her yıl “İNSAN HAKLARI GÜNÜ” olarak kutlanıyor. 10 ila 16 ARALIK günleri de “İnsan Hakları Haftası” kabul edilmiştir. “İnsan Hakları Günü, “İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ”nin 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca kabul edilişinin yıl dönümüdür. Bu yıl dönümlerinde devlet ve hükümet temsilcilerinin demeçleri, üniversitelerde ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarında düzenlenen toplantılar, basın ve yayın organlarının yayınları yoluyla halk kitleleri insan hakları konularında aydınlatılır ve varılan hedefler hakkında bilgi verilir; ayrıca hükümetlerce BM Genel Sekreteri’nce faaliyet raporları sunulur.
TÜRKİYE, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni 6 NİSAN 1949 tarihli Bakanlar Kurulu Kararıyla benimsedi. Türkiye ayrıca “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi”ne de imza koymuş bir ülkedir.
BM İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ’nin 1. Madde-
si şöyledir: “Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.” Madde-2’de “Herkes ırk, renk, cins, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir doktrin, ulusal veya sosyal, menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin iş bu beyannamede ilan olunan bütün haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir.” Madde-3’de ise “Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.” deniyor. Beyanname toplam 30 maddeden oluşmaktadır. Bütün bu maddelerde insan hakları adına akla gelen-gelmeyen her şey vardır. Bir başka deyişle, dünyadaki hemen hemen bütün ülkelerin imza koyup hükümlerine uymayı taahhüt ettikleri bu beyannamede “yok” yoktur. Kâğıt üzerinde herşey var. Peki ya uygulama???
Uygulamanın ne olduğunu dünyada olup bitenleri izleyen herkes görüyor. Aşırı hırsın, tamah ve aç gözlülüğün şiddet ve kaba kuvvetle beslenerek hüküm sürdüğü bir dünyada, kâğıt üzerinde vaad edilmiş yalancı bir cennet için hayal kurmak ve her yıl bunun kutlamasını yapmak biraz tiraji komik olmuyor mu? Ne yazık ki dünyada ne terör duruyor, ne de savaşlar… İnsan hakları ihlalleri de önlenemiyor. Bireysel şiddet ise bütün hızıyla sürüyor.
İnsan haklarının gelişmesi ve hak bozumunun önlenebilmesi için
bugün temel anlamda “özgür birey” ve “örgütlü toplum” öngörülüyor. Artık bunun bir öngörü olmak yerine içtenlikle hayata geçirilmesi, mutlu insan ilişkileri ve insan onurunun kurtarılması adına kaçınılmaz bir öncelik olmaktadır.
Tek tek insanların, toplumların ve devletlerin bu dünyada aklını işleten bilinçli varlıklar mı olacakları, yoksa şuursuz davranışların tutsağı kalmayı mı yeğleyecekleri; insan hakları bağlamında da dünden daha iyi ve ileri bir dünyayı her gün yeniden kurabilme yetenekleriyle belli olacaktır.

12 ARALIK TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir