İRDELENMESİN, SORGULANMASIN MI?

İRDELENMESİN, SORGULANMASIN MI?

İRDELENMESİN, SORGULANMASIN MI?

Ülkemizin büyük bir menfaat kavgası iyice şu yüzüne çıkmıştır. Bu kavga, bir hizmet yarışı veya rekabeti olmaktan çok rant, koltuk, parsa kapma ve vurgun rekabeti olup, bu yüzden çatışma çok serttir.
Menfaat çatışması çok sert, yozlaşma da yaygın olunca it izi at izine karışmaktadır. Loncalar, lobiler, çeteler, tarikatlar ve partilerin dans ettiği arenada her şey toz-duman içindedir. Son günlerin gündemini kabartan tarikat olayları dolayısıyla çeşitli cepheden Medya da herkesin peşine ve birbirine düşmüştür.
Susurluk, Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı olaylarının içyüzleri açılıp deşildikçe birtakım gizil menfaat ilişkileri de ortaya dökülmüş, giderek sansasyonel bir malzeme yapılmıştır.
Bir kısım gazete ve TV’ler olayların önünü, arkasını, iviğini civiğini araştırmayı (ki doğru habercilik ve yayıncılık budur) tercih ederken, bir kısmı da adeta olayları örtbas etme eğilimi göstermiştir. Olayların örtbas etme gayretkeşliği hiç basına, medyaya yakışır mı?
Ülkemizi gerçekten seviyorsak, geleceğimizin aydınlık olmasını istiyorsak hangi alanda olursa olsun bozulmaya, yozlaşmaya, çürümeye karşı durmamız gerekmez mi?
Bir inat uğruna, tarafgirlik ve menfaat uğruna gerçekleri çarpıtmaya değer mi? Türkiye’den din ticareti, inanç sömürüsü, siyaset-ticaret-tarikat ilişkileri yok mu? İslamla bağdaşmayan, hatta İslamiyet’e zarar veren bir takım düzmece tarikatlar, sahte seyyidler, sarıklı-cübbeliler, kara çarşaflılar bilhassa son yıllarda mantar gibi çoğalmadı mı? Yalan mı bunlar? Dini sömürü, ekonomik sömürünün de aracı olmuyor mu?
Bütün bunlar ülkemizin gerçeği iken, kendilerine İslami basın denilen basın, muhafazakar medya, sanki yapılan objektif yayınlar bir gazetecilik görevi değişilmiş de dine karşı bir tavır konuyor, hatta İslam’a saldırı oluyormuş gibi göstermek suretiyle sanki iyi mi yapmıştır? Bu nasıl zihniyet böyle? Yani İslam dini, siyasi ve ekonomik sömürü aracı mı olsun? Bir takım hokkabazların, madrabazların, şarlatanların elinde mi kalsın yüce dinimiz? Bir siyasi partinin de aynı gayretkeşliği göstermesi demogoji yapması da ibret vericidir.
Demek ki bazı çevrelerce (biz inananlar, biz Müslümanlar diye söze başlayanlara) saf insanların, genç kızların, hatta bütün bir toplumun din adına aldatılması, kandırılması mübah kabul edilmektedir. Hiçbir şey sorgulanmasın, irdelenmesin mi? Bu halk, uygar bir toplum değil de bir koyun sürüsü mü olsun?
Hoşça kalın…

24 OCAK – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir