İRTİCA (3)

İRTİCA (3)

İRTİCA (3)

“Kabakçı Mustafa İsyanı” ile tahttan indirilen 3. Selim Han, şehzadeliğinde en değerli hocalar elinde mükemmel bir eğitim ve öğretim görerek yetiştirildi. Yüksek seviyede fen ve din ilimlerini ve birkaç yabancı dil öğrendi. Avrupa devletlerinin siyasetini, idari ve askeri teşkilatlarını inceledi. 28 Mart 1789’da, 28 yaşındayken tahta çıktı. İlginç bir rastlandı, aynı yıl Fransız İhtilali patladı.
3. SELİM hükümdar olduğu sırada Osmanlı-Rus ve Avusturya harpleri devam etmekteydi. Bilhassa Kırım’ın-Rus işgaline düşmesine Selim Han çok üzülüyordu.
Cephelerden bozgun haberlerinin gelmesiyle zaferden ümidini kesen Selim Han, Avusturya ile 1791’de Ziştov, Rusya ile de 1792’de Yaş antlaşmalarını imzaladı.
Bundan sonra hemen ıslahat (reform) hareketlerine başladı. “ISLAHAT PROGRAMI”nda askeri, mülki, idari, ticari ve sosyopolitik reformlar yer alıyordu. 1793’de modern tarzda Nizam-ı cedid adıyla yeni bir ordu kurdu. Yeni kanunlar kondu. Avrupa devletlerine daimi elçiler gönderildi.
Selim Han geceli-gündüzlü çalışma ile kısa bir sürede gerçekleştirdiği reformların sonuçlarını görmeye başladı. Mısır’ı işgal eden Napolyon’un 17 Mart 1799’da Akka kuşatması, Nizam-ı Cedid Ordusu tarafındın kırıldı. Akka Kalesi önünde ağır bir bozguna uğrayan Napolyon, Mısır’ı da terketmek zorunda kaldı. 1803’de Arabistan’da ortaya çıkan Vehhabi isyanı bastırıldı. 1805’de Fransız ihtilalinin etkisiyle Rumeli’de baş gösteren isyan hareketleri Abdurrahman Paşa komutasındaki Nizam-ı Cedid askeri tarafından kısa bir sürede bastırıldı.
Bu sırada Rusya, Osmanlı topraklarına girerek Hotin, Bender, Kili ve Akkermanı ele geçirdi. İngilizler Mısıra saldırdı. Fakat disiplinli ve kudretli Osmanlı Orduları, İngiliz ve Ruslara her cephede üstünlük kurdular.
Osmanlı Orduları her cephede başarı ve zaferler kazanırken, İstanbul’da Nizam-ı cedid düşmanları harekete geçti. Fransa ve İngiltere’nin etkisi ile Osmanlı Devlet adamlarının bazısı da olayları kışkırttı. Bunlardan Tayyar Paşa adında biri, “Müslümanlara kâfir elbisesi giydirildi; şimdi ne Sipahi, ne Yeniçeri var; cümlesi başı kalpaklı frenk oldu. Bunları emreden padişahtır. Padişahın dine ve halka hıyaneti meydandadır!” demekten çekinmedi. İstanbul’da bulunan Fransa elçisi Sebastiani, “Nizam-ı Cedid” den maksat, Ocağın kaldırılmasıdır. Vekiller bu suretle ulufeleri kendi cephelerine atacaklardır!” diyerek Yeniçerileri kışkırttı.
Yeni düzeni yıkmaya karar veren Köse Musa ile Ataullah Efendi, Karadeniz boğazındaki kalelerde görevli muhafız yamakları ayaklandırdılar. Başlarına geçen Kabakçı Mustafa İstanbul’a yürüdü. Ulemanın etkisinde kalan yamaklar, “ Maksadımız Nizma-ı Cedit belasını kaldırmaktır, müslüman olanlar bizimle beraber olsun.” diye bağırarak, önce Tophane’ye sonra da Etmeydanı’na geldiler. Ulema kendilerini destekledi.
Devam edecek. Hoşça kalın…

    31 MART – TOKAT GAZETESİ

    administrator

      Related Articles

      Bir yanıt yazın

      E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir