KISIR DÖNGÜDEN KURTULABİLECEK MİYİZ?
Dünkü yazımızda ülkemizdeki kayıt dışı ekonomi ile enflasyon arasındaki ilişkiyi, İstanbul Sanayi Odası’nın yayınladığı rapor bağlamında açıklamış ve sonuçta FAİZ-ZAM–ENFLASYON döngüsünden kurtulabilecek miyiz diye de sormuştuk.
KAYITDIŞI EKONOMİ, ekonomide istikrarsızlığın temeldeki en önemli sebebi olduğu, İSO Raporu ile sabit olmuştur. Kayıtdışı ekonomi, milyarlarca dolar tahmin edilen potansiyel bir güç olup vergi dışı kaçak bir kaynaktır. İşte bu kaynaktan alınmayan vergi, halk yığınlarının sırtına zam, faiz ve yeni vergiler şeklinde yüklenmektedir.
İşte enflasyon canavarının kısa özgeçmişi budur. Bunun lamı cimi yok. Kem küm etmekle de gerçek değişmez.
Hem sonra enflasyon, dar gelirli, ücretli, maaşlı işçi, memur, emekli, küçük esnaf ve köylüyü ezmekle kalmıyor; ülkede yarattığı istikrarsızlıkla da güvensizlik, adaletsizlik ve mutsuzluk aşılamaktadır. Hal ve keyfiyet bu denli dramatik olmasına karşın, aynı enflasyon, birilerine müthiş yaramaktadır. Enflasyon sayesinde son 20 yıl içinde bir türedi zengin sınıf doğmuştur. Bu sınıfın büyük bir kesimi, kayıtdışı ekonomiden beslenmektedir. Memleketin portresi budur ve bu portre koskoca bir ülkeyi “ti” ye almaktadır.
Peki, koca bir ülke daha ne kadar, milyonlarca insan daha ne kadar ti’ye alınmayı ve göz göre göre soyulmayı içine sindirecektir? İşte asıl meselemiz bu iken, binbir vaad ile, enflasyonu 1 yılda yüzde 10’a indiriz kabilinden iddialar ile yönetime geçen siyasi kadroların yalanları da her defasında ortaya çıkmış iken ne yapabiliriz?
Ne yapacağımıza karar vermeden önce sürü psikolojisinden kurtulup özgür bireyler olarak davranmayı öğrenmemiz gerek. Bu da henüz, hayal gibi görünse de başka alternatif yok. Kaşarlanmış siyasi zihniyetlerin, profesyonel politikacıların peşlerine takılmak yerine kendi başımızın çaresine bakmak galiba daha iyi olacak. Bu da enflasyonu ve siyaseti sorgulayan ve denetleyen sivil toplum örgütleri kurmakla olur. Bu türden halen kurulu vaziyetteki dernek ve vakıflar da desteklenebilir.
Enflasyon bir kader olamaz. Bugün dünyada, bir zamanlar yüzde 200’lük, yüzde 300’lük enflasyonların yaşandığı Brezilya, Arjantin ve Meksika gibi ülkeler dahi enflasyonu %20’lere düşürmeyi başarabilmişlerdir. Ancak bunu mevcut siyasi iktidardan beklemek de biraz aşırı iyimserlik olur. Çünkü onların gündeminde halihazırda ne enflasyon var, ne de kayıtdışı ekonomi? Bambaşka konular, sansasyonel olaylarla ülke gündeminin işgal edilmesi onların da işine geliyor olmalı ki, “yapay gündem” “sun’i gündem” filan diyerek suçu Medya’nın üstüne atıyorlar. Madem öyle gündemi siz yapın. Gündem, “kayıtdışı ekonomi” olsun!
Var mısınız?
Hoşça kalın…
18 MAYIS – TOKAT GAZETESİ
DÜZELTME; Dün yayınlanan “İÇİNDEN ÇIKAMADIĞIMIZ DÖNGÜ” yazısında son paragraf dizgi hatası neticesinde “Bilgiyle yüklenip “Önce Ülkem!” parolası ile yola çıkıp ince hesap- kitap yaparak cesur kararlar verebilen bir siyasi kadrolar ve halihazır siyasi iktidar, enflasyon konusunda güvenilir bir umut veremiyor? Bunu da yarın görüşür, konuşuruz” diye çıkmıştır. Bu paragrafı “Bilgiyle yüklenip “Önce ülkem!” parolası ile yola çıkıp ince hesap- kitap yaparak cesur kararlar verebilen bir siyasi liderlik (siyasi kadro) enflasyon meselemizi bir yılda halleder.
Peki neden biz bunu yıllardır halledemedik. Ve neden mevcut siyasi kadrolar ve halihazır siyasi iktidar, enflasyon konusunda güvenilir bir umut veremiyor? Bunu da yarın görüşür, konuşuruz.” diye düzeltiriz.