KISSADAN HİSSELER

KISSADAN HİSSELER

KISSADAN HİSSELER

EŞEK TÜRKÜSÜ
Derviş Ali günlerdir eşek sırtında yolculuk ediyordu. Ne ekmeği ne de suyu kalmıştı. Bir tekke bulabileceği köy hayal ederek eşeğinin yularını çekiştirip duruyordu. Bir tekkeye kapağı atarsa onu nasıl olsa yedirip içirirlerdi. Öyle ya tekkeye gelen çorbayı içer demişler.
Derviş Ali nihayet bir köşeye ulaştı. Şansı varmış. Bu köyde bir tekke vardı. Ali kapıya tık tık vurdu. Ak sakallı ihtiyar bir derviş açtı kapıyı. Dervişler hoşgeldinle karşıladılar onu. Ancak tekkede kuru ekmek bile yoktu. Tekkenin dervişleri de onun gibi açtılar. Ancak tekke töresince misafiri ağırlamaları gerekiyordu.
Aksakallı Derviş ötedeki dervişleri yandaki odaya çağırdı. Ne yapacağız? diye fikir sordu. Dervişlerden biri:
– Buldum. Bu dervişi aç bırakmayacağız. Üstelik biz de doya doya yemek yiyebileceğiz. Dahası yolcu sabah giderken yanına azcık ve harçlık da vereceğiz. Yolcunun bir eşeği var. Eğer o eşeği satarsak mesele kalmaz.
Bu fikir çaresiz kabul edildi. Eşek, Derviş Ali’den habersiz götürülüp köyün zenginine satıldı. Karşılığında bol bol kavurma, et, ekmek ve sebze aldılar. Yemekler çabucak pişirildi. Sofra kuruldu. Yemeği güle oynaya yediler. Bütün tekke halkı büyük hürmet gösteriyordu Ali’ye.
Sofradan kalktıktan sonra dervişler sema yapmaya başladılar. Derviş Ali de kalkıp neşe içinde döndü döndü. Bu arada Tekke’deki muzip dervişlerden biri tempo tutarak türkü söyler gibi “Eşek gitti… Eşek gitti…” diyerek el çırpmaya başladı. Ali önce buna bir anlam veremedi. Ama daha sonra bunu tekkenin adetlerinden biri sandı ve o da el çırparak şamata yaptı: “Eşek gitti, eşek giti…” Şenlik-şamata geç vakit olunca Derviş Ali odasına çekildi. Hemen derin bir uykuya daldı. Rüyasında yine büyük bir ziyafet vardı Ali’nin. Yine sema yapılıyor, yine herkes hep bir ağızdan “Eşek gitti, eşek gitti!” diyordu.
Sabah oldu, çorba içildikten sonra Ali izin istedi. Yola koyulması gerekiyordu. Ahıra gitti; eşeğini aradı boş yere. Bulamayınca tekkeye dönüp dervişlerden birine sordu:
“- Benim bir eşeğim olacaktı?”
“- Eşeğin mi, ama biz onu sattık.”
“- Nee?! Sattınız mı? Nasıl olur?”
Dervişler Ali’nin başına toplanıp olanı biteni itiraf ettiler.
Ali düşündü taşındı ve sonunda dervişlere hak verdi. “Eşek gitti ama hepimizin karnı doydu. Güldük, eğlendik. Hadi Allahaısmarladık.”
Derviş Ali bu kez yaya koyuldu yola. Bu iyi bir ders olmuştu kendisine.
Kıssadan Hisse
Son yıllarda ülkede şenlik-şamata gırla gidiyor. Şarkıcı- türkücü dersen kıyamet gibi. Yerli yersiz oynayıp göbek atanlar da arttı bir hayli.. Bu hengâmede ahırdan eşek de yürütülür, cepteki para da… Bir de üstelik senin paranla sana ağalık yapanlar türeyiverir. Onlar için üstelik el çırpar, slogan bile atarsın..
Olan biteni anlamaz, sorgu- sual etmez.

10 ARALIK – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir