KÜLTÜR ve TARİH BİLİNCİ
Acaba Tarih’e, Tarihimize nasıl bakıyoruz? Boş ve anlamsız bir bakış olmasın sakın… Bazen böyle bir kuşku düşüyor içimize. Sebebi şu: Tarih, bize bir miras bırakılmış ve demiş ki bu mirası iyi kullanın! Biz ne yapmışız? Durum ortada. En azından bu dersten bütünlemeye kaldığımız kesindir.
Tarihsel miras, bir kültür birikimidir. Toplumlar, kültür birikimiyle varlıklarını sürdürebilir, millet niteliğini kazanır. Kültür birikimi yapmak ve bu birikimi korumak ise, öncelikle bir kültür ve Tarih bilincinin varlığıyla mümkün olabilir. Üstelik böyle bir bilinç varolmakla kalmayacak, etkin de olacak.
Bu kaygımızla ilgili olarak TOKAT’tan örnekler verebiliriz. Tokat şehrinde vaktiyle 18 tane han olduğu eski belgelerde kayıtlıdır. Bu hanların bazıları zaman içinde deprem ve yangın sonucu devreden çıkmakla beraber, çoğunun, şöyle böyle 13-14 tanesinin 20 yy. başlarına kadar varlığını sürdürdüğü bilinmektedir. Bu gün ise sadece 4 tane han kalmış ortada. Bunların ikisi kervansaray büyüklüğündedir: TAŞHAN ve DEVELİK (Deveci) HAN. Diğer ikisi SULUHAN ve TUZCUHAN.
Taşhan, 1960’lı yıllarda; Suluhan ise 1970’li Yıllarda onarım görülmüştür. Deveci Han ve Tuzcuhan onarıma muhtaç haldedir.
Şehrimizde 18 tane tarihi han varken, günümüz de 4 tanesinin kalmış olmasının anlamı, tarihsel mirası koruma hususunda sınıfta kaldığımızın resmidir. Kalan 4 handan, onarım görmüş ikisinin gelişi güzel onarımdan geçmesi, diğer ikisinin harabe halleri ise ikmale kaldığımızı gösterir. Bu demektir ki, bırakın korumayı, doğru-dürüst onarmayı bile becerememişiz. Şüphesiz işi ciddiye alsak becerirdik.
Evliya Çelebi, Seyahatname’sinin Tokat bölümünde, suları gürül gürül akan en az 40 çeşmeden bahsediyor. Bundan da günümüze kalan 3, bilemediniz 5 çeşmedir. Birçoğunun yerleri bile belli değil. O eski çeşmelerin tarihi taşları ve kitabeleri, kimbilir hangi yapılara inşaat malzemesi olmuştur? Tıpkı, Sulusaray ilçemizdeki Sebastapolis (Ejder şehir) adlı antik kentin taşlarının köy evlerinin temellerine ve bahçe duvarlarına alelade taş olarak konması gibi. İşte bizim tarihe saygımız!. Geçen gün, Niksar’da tarihi çeşmelerin Belediye tarafından onarılıp canlandırıldığını öğrendik. Çoğu hayrat eseri olan eski çeşmelerin ihya edilmesi ne güzel!
Yalnız üstü değil, altı da ihtiyar Tarih’in kalıntı ve izleriyle dolu olan ilimizdeki höyüklerin, antikkentlerin, tarihi mimari yapıların, Vakıf eserlerinin ne halde olduklarını bundan sonra da yazmaya devam edeceğiz inşallah..
Hoşça kalın, Tarihle dostça kalın…
22 EKİM – TOKAT GAZETESİ