By MEDYA VE TÜRKİYE (2)
TOKAT’ta gerçekleşen “capcanlı” “CEVİZ KABUĞU” programının “soru-yanıt ve tartışma” bölümünde;
Basın ve medyanın (hadi buna kısaca, yazısal-görsel ve sözel’i kapsamak üzere MEDYA diyelim) işleriyle ilgili olarak;
“-Medyanın görevi, öncelikli olarak “Aktarma mı, aydınlatma mı olmalıdır?
“-HALK BUNU İSTİYOR!” varsayımı, ile televizyon kanallarında, ciddi programları ve belgeselleri genelde geç saatlere, ya da geri plana itip, zamanın büyük bölümünü magazin haberlerine ve ya da magazin türü eğlence programlarına ayırmak doğru mu?”
“-TV kanallarındaki izleme oranlarını (reyting) gösteren ölçümler, seyircinin gerçek eğilimlerini ne derece yansıtıyor? Örneğin;
“-Hülya AVŞAR-Show” programını izliyor musunuz?”
Anket sorusuna “%51 izlemiyor” sonucu çıktığı halde, söz konusu programın reytingi ilk 5’de nasıl yer alabiliyor?
Ya da; reyting rekorları kırdığı söylenen Reha Muhtar’la ilgili ankette %37 izliyor, ama beğenmiyor” ya da “Ne beğeniyor, ne beğenmiyor” şeklinde çıkan sonuçlar ne anlama geliyor?
Keza; yüksek reyting yapan bazı şov-programlarında %51 ana haber bültenlerinde %44 oranına çıkan izlenme sonucu veren anket derneklerinin yarısı “Beğenerek mi, izliyorsunuz?” sorusuna “Ne beğeniyoruz, ne beğenmiyoruz” diye yanıt vermeleri neyi ifade ediyor?
Bu sonuçlar karşısında Hulki CEVİZOĞLU şunu sorgulamak istiyordu;
Yoksa bu toplumda;
“Sevgi öldürüyor, nefret sevdiriyor mu?”
“-68 Kuşağı” diye nitelenen 1968’li yılların gençleri “devrim yapacağız” diye yola çıkmışlardı, şimdilerde medyanın kilit noktalarında onlar var, ama harıl harıl magazin yapıyorlar!?”
İnsan “acaba?” diyor. “Bizi dışardan elektromanyetik dalgalarla yönlendirenler mi var (!)”
Ve genel siyasetimize ilişkin ilginç sorgulamalar:
Her dönemde “Cezai, mali vb. alanlarda çıkartılan af kanunları ve siyasi aklama-pakalama oyunları ne demek oluyor?”
“Siyaset bir meslek midir?”
“Siyasi iktidarların icraat yerine mazeret üretme lüksleri olabilir mi?”
“Sevdiğimize değil, sevmediğimize mi oy veriyoruz?” “Siyasette iş yapmamak prim mi yapıyor?”
Türkiye’de sanal bir gerçeklik mi yaşanıyor, ya da yaşatılmk isteniyor?”
29 HAZİRAN TOKAT GAZETESİ
