By MİLLET İRADESİ (4)
“Millet iradesi” kavramı “Sandık” başında sadece oy verme seansı ile geçiştirilse ne olur? Tıpkı “Cafe” gibi ne idüğü belirsiz hale dönüşür. “Cafe” nedir, bize batıdan geçme bir kelime, ama ne Fransızca ne de İngilizce yazılışı öyle değil. Okunuşu desen değil. Okunuş şeklini aynen yazsak “Kafe” veya “Kafi” diye yazmak lazım. Türkçesi nedir= “Kahve”, Mecazi (Dolaylı) anlam “kahvehane” demek. “Cafe” ise, kahvehane ile kafeterya karışımı bir yer. Bilhassa üniversiteli gençlerin girip vakit geçirdikleri mekânlar. Tıpkı “Restaurant” gibi, belki hiçbir Fransız turistinin oturup bugünedek yemek yemediği lokantalara verdiğimiz isim gibi. Belli ki birisi yazmış levhasına; öbürleri de bilinçsizce taklit etmiş. Tıpkı “Cafe” gibi. Son yıllarda şehirlerimizde sıra sıra “Cafe” ler…
İşte böyledir taklitçilik; bir şeyi iyi taklit edersin ve ya ağzına burnuna bulaştırırsın. O şeyi kendi özünde yoğurulup iyi bir sentez yapabildiysen ne ala. Aksi takdirde o şey, tıpkı “Cafe” veya “Restaurant” kelimeleri gibi sırıtıp duracaktır.
Biz demokrasiyi de Batı’dan aldık ama, onun kurallarını ve kurumlarını kendi bünyemize doğru-dürüst uyarlamadığımız ve içimize sindirmediğimiz içindir ki, darbelerle ara rejimlerle, bunalımlarla içiçe bir haldeyiz. Bazı istisnai dönemler dışında istikrar yok. Yeni seçimlerden erken seçimlerden medet umuyoruz ama, seçim sistemimizi de bir türlü sağlıklı işleyen yasalara ve kurallara bağlayamadık. Mesela milletvekili adaylığını ele alalım.
Adayların ortaya çıkışı, tercih nedenleri, kamuoyundaki değerlendirilmesi demokratik bir süreç göstermiyor. Bu husus Siyasi Partilerin, bilhassa parti liderlerinin, onların yakın çevresindeki sultanın egemenliği altında. Milletvekili adayları parti liderliğinin gözüne girmeden, onlara şirin görünmeden ağzıyla kuş tutsa para etmez. Ayrıca, partilerin aşağı yukarı her dönem milletvekili olan profesyonel politikacıları var. Öyle ki politikanın kurdu olmuş bu kişiler, il ve ilçelerdeki parti kongrelerine de hakim oluyorlar. Kim delege, kim değil onların onayından geçer.
Oysa ki Batı demokrasilerinde öyle mi? Hiç alakası yok. Bir defa oralarda profesyonel tipte politikacı yok. Politikada her dönem yeni yeni isimler çıkar sahneye. Oyun dürüstçe oynanır. Oyunun kurallarını bozan olursa derhal sahneden toz olur.
Bitmedi. Devamı etmek üzere hoşça kalın…
2 TEMMUZ – TOKAT GAZETESİ
