Milletvekilimiz Lütfi CEYLAN ile neler konuştuk? (2)
“Kriz” kelimesi bir hayli aşındı. Bu memlekette birileri, vatanda şı “keriz” yerine mi koyarak krizlerin çıkmasına sebep oluyorlardı? Hani bu da insanın aklına gelmiyor değildi. Bu son kriz ise, bankacılık sektörüne ve finans kurumlarına da egemen olan bir kesim dışında herkesi vurmuştu.
Milletvekilimiz Lütfi CEYLAN’A sorduk: “-Niçin fatura hep gariban vatandaşlara kesiliyordu? Bu ülkede devletten bile zengin, büyük büyük holdinglerin sahibi para babaları, gerçek bir özveri gösterselerdi, işçiye, işsize, çiftçiye, esnafa, memura ve emekliye kesilen fatura bir çırpıda ödenir, ortalık sütliman olurdu. Sanayi ve ticaret sektörleri de bu denli sarsılmazdı” Bu sorumuzu Milletvekilimiz, acı bir tebessümle “-Bu krizin mimarları da zaten onlar” diye yanıtladı.
“Yolsuzluk” kelimesi ise bilhassa son yıllarda ülkemiz gündemini ve medyanın manşetlerini flaş haberler halinde işgal eder olmuştu. Yolsuzluklar açığa çıktıkça, şimdiki 57. T.C Hükümeti’nin ve bundan önce de 55. ve 56. T.C Hükümetlerinin “yolsuzluklarla mücadele” politikaları uyguladıklarını görüyorduk ve buna güvenmek istiyorduk ama, bugün kamuoyunda oluşan bir soruyu da açığa vurmakla yükümlüydük: “-Bunca batak para ve yurtdışına kaçırılmış milyar dolarlar, faillerinin mal varlıklarına el konulup Hazineye döndürülebilinir mi ?” Bu sorunun yanıtını da şöyle aldık: “Çok zor, minareyi çalan kılıfını hazırlıyor.” Bu cevap, gerçekçi bir yorum olabilirdir ama, sorunun asıl yanıtı olabilir miydi?
Milletvekilimiz Lütfi Ceylan, bu meseleyi daha geniş bir çerçevede şöyle yorumladı: “Ülkemizde 50-60 yıldır kimsenin pek fark etmediği sosyolojik bir olgu, oligarşik bir yapılanma söz konusudur. Oligarşi, sanayi kesiminde, finans sektöründe, bürokraside, basında, hatta siyasette yapılanarak dünyanın hiçbir yerinde olmayacak kadar derinlemesine ayrık otu gibi kök salmıştır. Kimse alışkanlıklarından vazgeçmiyor. Siyasiler bu işe çanak tutmuş. Oligarşi sağlık sektöründe de oluşmuş. Bu işin dış boyutu da var. Ülkemizde her şeyin akıl ve izan ölçülerine oturması için bu oligarşik yapının mutlaka kırılması gerekiyor.”
Yarın devam etmek üzere hoşça kalın…
7 TEMMUZ TOKAT GAZETESİ