MÜNASEBETSİZLİK…

MÜNASEBETSİZLİK…

MÜNASEBETSİZLİK…

Zamanın birinde, münasebetsizliği ile meşhur bir adam varmış: Münasebetsiz Mustafendi. Padişah merak edip çağırtmış huzura, sohbet etmiş. Sohbet süresince hiçbir münasebetsizlik yapmayınca Padişah şaşırmış. İçinden-Hayret, bu adama niye böyle lakap takmışlar diye geçirmiş. Sohbet bitip de Münasebetsiz Mustafendi Padişahın huzurundan ayrılırken tam kapıdan dönüp Padişaha şöyle demiş: -“Peder-i âliniz zurna çalmasını bilir miydi? Padişah: -“yoo-demiş, -“Niye sordun?” –“Hiiç, benim babam da bilmezdi de…”
KISSADAN HİSSELER:
*Adınız çıkmışsa dokuza, inmez sekize
*Bir konuda peşin hüküm vermek insanı yanıltabilir.
*Kötü veya iyi şöhretler genellikle hak edilmiştir.
*Münasebetsiz yalnızca sohbet babında değil, hayatın her alanında olabilir.
*Asıl münasebetsizlik, münasebetsiz Mustafendi’nin yaptığından çok öte, daha ciddi bir sorundur.
*Hemen herkes, zaman zaman, Münasebetsiz Mustafendi olabilir.
*Münasebetsizliğin bir ileri aşaması densizlik; bunun da ilerisi pişkinliktir.
*Ciddi konuları sömürmek veya yozlaştırmak, münasebetsizliğin daniskasıdır.
Sayın okuyucularımız bu kıssadan daha başka hisseler de çıkarabilirler.
Hoşça kalın…

5 EKİM – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir