NEREYE KADAR?

NEREYE KADAR?

NEREYE KADAR?

Günlerdir ortalık yine çalkalanıyor. Gerçi çalkalanmayan günümüz pek de yoksa da, bazı konular ya da olgular, gündemin tepesine oturarak koskoca bir ülkeyi serapa meşgul etmeyi becerebiliyor. Çalkantıların kimisi üç gün, kimisi beş gün sürüyor. Bir bakıyorsunuz, o konu gitmiş, gündemin başına başka bir konu gelmiş. Hani o mesele çok önemliydi, ülkemizin kaderiyle ilgiliydi? Ne oldu? Nasıl da üç gün sonra unutuldu? Ya da eften püften, magazinel dedikoduların arasında kaynayıp gitti?!
Peki, şu son birkaç gündür neyle yatıp kalkıyoruz? Sözde Ermeni soykırım iddialarını 2001 yılında kabul ederek TÜRKİYE aleyhinde karar çıkartmış olan Fransa Ulusal Meclisi’nin bu defa, FRANSA sınırları dâhilinde, ‘Ermeni soykırımı olmamıştır’ yahut ‘Ermeni soykırımı yalandır’ şeklinde olabilecek her türlü fikir ve düşünce beyanını, hatta araştırma girişimini yasaklayan ve cezaya bağlayan bir yasa tasarısını oylayacak olması, şu anda ülkemizin en önemli meselesidir. FRANSA’da Sosyalist Partinin önermiş olduğu Hükümet tasarısını, Ulusal Meclis bugün oylama yapacak.
Vaktiyle sözde ‘soykırım yapılmıştır’ kararı Fransa’da 20 evet oyuyla çıkmıştı. Belki bu defa da 15-20 oyla ‘evet’ denilip yasa çıkıvermiş olacak. Eee, nerde kaldı uygar ve medeni (!) AVRUPA’nın düşünce ve ifade özgürlüğü? FRANSA’nın meşhur 1789 devrimiyle başlayan aydınlanmacı felsefesi ve hürriyetçiliği??!.. Demek ki hepsi palavra! Daha doğrusu işin içinde TÜRKİYE olunca siyaset anında değişiveriyor. Çünkü Türk ve Türkiye kompleksi var, çünkü tarihsel husumet var. Bunlar olabilir de, arka planda çok daha ince hesaplar, ince bir siyaset de yerini alıyor.
Ne gibi derseniz, şöyle ki; malum tasarı Fransız Meclisi’nden geçse bile, yasalaşması için Senato’nun onayından geçmesi gerekiyor. Burdan da geçse Cumhurbaşkanı’nın vetosu devreye girebilir. Bu işlemler Mayıs/2007’ye kadar sürebilir. Bu tarihte Fransa’da seçimler var; yeni Meclis ve yeni Hükümet oluşacak. Bu durumda ise malum tasarı kadük olacak. Yani hiçbir şey olmamış gibi en başa dönülecek. Biz de sevineceğiz, bakın bastırdık, yasayı çıkarttırmadık diye.
Peki, ama asıl yasa, yani ‘1915 tarihinde Türkler, Ermeniler’e soykırımı (sistematik jenosit) yapmıştır’ yasası Fransa’da, daha doğrusu 22 ülkede (bu sayıya bazı A.B.D eyaletleri de dâhildir) birbiri peşine kabul edilirken biz ne yaptık, TÜRKİYE devleti, Türk hükümetleri neredeydi?
Neredeydi anlı-şanlı TÜRKİYE olarak etkili bir tavır, sağlam bir duruş ve ağırlık ve de caydırıcı bir yaptırımı? Maalesef yoktu, bunlar olmayınca da işte böyle oluyor.
Başa dönersek, FRANSA, TÜRKİYE’ye yönelip ‘bu yasayı sizin gül hatırınız için çıkartmadık’ deyip, ülkemizde daha çok mülk edinip, daha çok ihale kapacak. Olacak olan budur. Yani o malum ‘cambaza bak!’ numarası! … Neticede kaybeden yine biz olacağız. Ama nereye kadar? Ve ne zamana kadar?..

12 EKİM TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir