OLAĞANÜSTÜ BİR OYUN VE OLAĞANÜSTÜ GÜNLER (3)

OLAĞANÜSTÜ BİR OYUN VE OLAĞANÜSTÜ GÜNLER (3)

OLAĞANÜSTÜ BİR OYUN VE OLAĞANÜSTÜ GÜNLER (3)

Oyunu kurallarına göre oynamak asıldı. Dürüstlük temel ilke kabul edilmişti. Üstelik bir de “namus ve şeref” üzerine and içilmişti. Uygulanacağına ve korunacağına dair yemin verilen değerler devletin temel taşları idi. O temel taşlar ki; yüzyıllardan beri çekilen milli musibetlerin uyanıklığı ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir.
Türkiye şartlarının kritik noktalarda seyrettiği bir zamanda, o temel taşları yerinden oynatmak pahasına “takiyye” yapmak, saçma sapan tavır ve taktiklerle kafaları karıştırmak, ülkemizin en ciddi ve en güvenilir kurumlarıyla kavgaya tutuşmak, siyasi iktidar olup da doğru-dürüst biri icraat yapamayınca esas gündemi, esas sorunları halktan gizlemek için hedef saptırmak, hayali bir zulme baş kaldırıyormuş numarasına yatmak, kâh kabadayı, kâh mazlum rollerine soyunmak ne demek oluyordu?
Siyaset sahnesindeki oyuncuların rollerinde “takiyye” yapmaları, asıl maksatlarını maskeleyip seyirciyi aldatmaları sadece bugünlerin işi değildi. Takiyye, yanıltmaca ve aldatmaca öteden beri vardı.
Demokrasilerde kimin ne rol oynayacağı aslında çok net ve açıktır. Karmaşa, alavere, dalavere yoktur. Her şey basite indirgenmiştir. En sade tanımıyla “halkın kendi kendisini yönetmesi” demek olan demokraside “kurtarıcı” rollerine de yer yoktur. Hele hele ellerine aldıkları din bayrağı ile halkı kurtaracak “Mehdi” rolünü oynayanlar asla affedilemez.
Milleti ve memleketi yanlış istikametlere götürenler meydanın sandıkları gibi boş olmadığını anlamışlardır.
İşte gerçek yurtsever, gerçek aydınlar böyle zamanda belli olur. Onlar birilerini doğru istikamete davet ederler.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilerici, aydın, vatansever güçleri görevlerinin bilincindedir. Rollerini dürüstçe oynarlar.

17 HAZİRAN – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir