POLİSİMİZ (2)
POLİS, elbette sırasında toplumun huzurunu ve güvenliğini ve tabii kendi güvenliğini de korumak için kadife eldivenli demir yumruk olacaktır. Bu da ona verilmiş yasal bir haktır. Bütün mesele, polisin gayrimeşru bir şey, memuriyet nüfuzuyla herhangi bir suiistimal yapmasıdır. Bu konuda vatandaşda kapı açmamalıdır. Ve doğaldır ki polise ister bizzat, ister aile olarak refah için de geçineceği imkânları Devlet sağlamalıdır.
Ve VATANDAŞ, icabında POLİS’e yardımcı ve destekçi olmalıdır. Başı sıkışan, tehlikeye maruz kalan her kim olursa olsun polis çağırdığına veya Karakola başvurduğuna göre polis-vatandaş ilişkileri gayet nazik ve hassas olması arzu edilir. Polisin olur olmaz şeylerle suçlanması veya karalanması doğru değildir. Maalesef bazı çevrelerce, polis işe karışmasa da suçlanmaktadır.
Geçen yıl, 1 MAYIS günü İSTANBUL’da, bazı anarşist grupların çıkardığı olaylar çevreye dehşet saçmıştır. Bundan önce zaman zaman çıkan olaylarda Polisi sert davranmakla suçlayanlar bu defa da yeterince önlem almamakla suçlamıştır. POLİS, asayişi her hâlükârda sağlamakla mükelleftir. Bunu da unutmamak lazımdır.
TOKAT’ta asayiş berkemaldir. Berkemal, yani tam ve yetkindir. Yazımızı bir fıkra ile bitirelim. Bir ekibini çıkan bir olay üzerine gönderen Emniyet amiri telsizle ekipteki başkomiseri arayıp sormuş: “Orada asayiş nasıl!?” Başkomiser cevap vermiş: “Failler firar, maktuller derdest, asayiş berkemal (!)”
Hoşça kalın…
11 NİSAN – TOKAT GAZETESİ