RAHAT DURMAYANLAR (1)
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ Cumhuriyetin, demokrasinin ve ulusal birliğimizin en güvenilir ve en güçlü teminatı olarak, son birkaç yıl içinde, Atatürk’ün ‘en büyük eserimiz’ dediği CUMHURİYET’e yönelik tehditlere karşı zaman zaman siyasi tavır koymak gereğini duymuştur. Bu tavır koymayı da Anayasa hukuku ve yasal prosedür çerçevesinde yapılmıştır.
Cumhuriyet’in temel niteliklerinin en somut anlatımı, Anayasamızda kesin, değişmez ve vazgeçilmek bir hüküm olarak yerine almıştır. “Türkiye Cumhuriyeti laik demokratik, sosyal bir hukuk devletidir.”
İşte bu temel niteliklere nereden ve kimlerden ne gibi tehditlerin olduğu herkesçe malum olup, şimdi bunları sayıp dökecek değiliz. Bunlar bilinçli yurttaşların belleklerinde, sorumlu medyanın arşivlerinde, TBMM. zabıtları, Komisyon raporları, Milli Güvenlik Kurulu Kararları, D.G.M zabıtları ve nihayet Anayasa Mahkemesi kararlarında silinmez izler bırakmış, sorgulanmış ve yargısal hükümlere bağlanmıştır.
Pişkinliğe vurup, sanki hiçbir şey olmamışçasına siyasi ihtirasları, koltuk sevdası ve çıkar ilişkilerine dayalı mevzilerinde bazen sinsice, bazen de açıktan eylem yapanlar, ahkam kesenler veya goygoyculukla geçinenler, maalesef bu güzel ülkeyi karıştırmak için yine yarış halindeler. Hiçbir şey yapamasalar ‘başörtüsü krizi’ veya ‘türban eylemi’ hazır. Bu türden eylemler, 75 yıllık Cumhuriyet tarihinde acaba neden 1980’li yıllara gelinceye denk görülmemişti de, yanılmıyorsak ya 1985, yada 1986 yılının EKİM ayında birdenbire ortaya çıkıvermişti?
Nasıl mı? O tarihte ‘Üniversitede Türban Olayı’ gibi başlıklarla bazı gazetelerin 1. sayfadan verdiği haberin odak noktasında Amerika’dan gelen bir genç kız vardı. İstanbul Üniversitesi’ne kaydını yaptırıyor ve tek kişilik bir direniş başlatıyordu. Bu genç kız türbanlıydı ve türbanını asla çıkartmayacaktı. O güne denk Üniversitelerimizde görülmemiş bir kız öğrenci görüntüsü çıkmıştı ortaya. Biraz değil, bir hayli garip bir olaydı bu. Türban takmak, kızlarını Üniversitelerde okutan Türkiye’deki onbinlerce ailenin veya Üniversiteli kızların aklına gelmiyordu ama, her ne hikmetse Amerika’dan gelen bir genç kızın aklına gelmişti. O genç gaipten bir ses mi duymuştu acaba?
Devam edecek. Hoşça kalın…
11 TEMMUZ TOKAT GAZETESİ