RAHAT DURMAYANLAR (2)
Amerika’dan gelen kızın başlattığı ‘türban eylemi’ne birkaç gün içinde başka kızların da başlarını örterek katıldığı görüldü. Daha sonra, Amerika’dan gelen kızın itirafları çıktı gazetelerde. Meğerse bu genç kıza, başını örtmesi karşılığında yevmiye 50 dolar veriliyormuş bir kuruluş tarafından.
Aradan yıllar geçti ama ‘türban eylemi’ bugün, polisle çatışmalara değin tırmanan, eylemci kızlara radikal dinci grupların ve bazı siyasilerin de destek verdikleri bir krize dönüştü.
Batı Üniversitelerinde, Amerika’da, Avrupa’da, Japonya’da hiç böyle eylemler olmuyor mu?
Olmuyor. Onlar harıl harıl çalışıyor, ilim yapıyor. Yalnız, 1968 yılında Fransa’da başlayan Üniversite eylemleri bir gençlik fırtınası gibi esmişti. Eylemin başlangıcı, çıkış nedeni ise ideolojik değil, eğitim reformu ve öğrencilerin kendi sosyal sorunlarını kamuoyuna duyurmak ve biraz gürültü-patırtı yaparak tartışmak istediğinden kaynaklanmıştı. Nitekim onlar haklı isteklerine kavuştu ve eğitim reformu yapıldı.
1968 yılında Fransa’da başlayan ‘gençlik hareketi’ , aynı yıl bizim üniversitelere sıçradı. Ve kısa zamanda ideolojik-politik bir boyut kazandı. Ve giderek sağcı-solcu, komünist-faşist, devrimci-ülkücü gibi ikilemler halinde Üniversite gençliğini bölüp parçaladı. Gençlik grupları arasında silahlı çatışmalar oldu. Bu çatışmalarda yüzlerce genç öldü. Her yıl yapılan “1 MAYIS Mitingleri” birer karabasana dönüştü. İşin içine siyasi partiler de karıştı, birçok olayda taraf haline geldiler. Olayların boyutları, halk arasına sızan provaköterlerin kışkırtmalarıyla bazı illerimizde alevi-sünni kesimlerin çatışmalarına kadar uzandı.
Ve giderek büyüyen toplumsal kargaşa ve siyasi kriz, neredeyse bir iç savaş sinyalleri vermekteyken, Cumhuriyeti korumak ve kollamakla yükümlü Türk Silahlı Kuvvetleri, milletin de isteği doğrultusunda 12 Eylül 1980 tarihinde yönetime el koydu. Bu eylem, aynı zamanda demokrasiyi kurtarma operasyonu diye nitelendi. T.B.M.M feshedildi. Bütün siyasi partiler kapatıldı. Bütün Belediye Meclisleri ve İl Genel Meclisleri de feshedildi.. Bütün Belediye Başkanları görevden alındı. Yerlerine önce asker kişiler, daha sonra siviller getirildi. Feshedilen TBMM yerine ‘yasama’ görevini, kurulan ‘Danışma Meclisi’ ve tepede ‘Milli Güvenlik Konseyi’ üstlendi. Devlet Güvenlik Mahkemeleri kuruldu. Anarşi ve teröre bulaşmış, suç işlenmiş veya suç işlediği iddia olunan, bütün yasal veya yasadışı kuruluşlar örgüt militanları, bazı siyasi parti liderleri ve mensupları yargılandı. Parti liderlerine ve milletvekillerinin birçoğuna 10 yıllık veya 5 yıllık siyasi yasaklar kondu. Bu yasaklar 1987 yılında yapılan bir halkoylaması (referandum) ile kaldırıldı.
Devam edecek. Hoşça kalın…
12 TEMMUZ TOKAT GAZETESİ