SANIK SANDALYESİNDE BİR GÜNAH KEÇİSİ (3)

SANIK SANDALYESİNDE BİR GÜNAH KEÇİSİ (3)

Dünya emperyalist güçlerin piyonluğunu yapan çeşitli örgütler vardır. Bu örgütler, faaliyette bulundukları ülkelerde yasal kuruluşlar da olabiliyor, yasadışı bir takım anarşist veya terörist örgütler de olabiliyor.
Aslında dünyayı yönlendiren ve yöneten süper güçler, terörist grupları da pekâlâ kendi emperyalist politikaları yönünde kullanabilmektedirler. Emperyalist politika güden değişik stratejiler halinde son ikiyüz yıldır uyguladıklarını da biliyoruz.
1970’li ve 1990’li yıllarda Fransızlar, Paris ve Marsilya’daki Ermeni anıtlarını neden diktiler? Ermenilerle hangi yakınlıkları, hangi birliktelikleri vardır? “Türklerin 1,5 milyon Ermeniyi katlettikleri yalanından hareketle, Ermenilere yakınlıklarının, “İnsanlık” duygularına dayandığını iddiaya kalkışabilirler.
Böyle bir iddiaya karşı biz de deriz ki, “Sen onu şapkama anlat”. Ve şöyle sorarız ki: O saygı değer insanlık duyguları, sömürge yaptıkları Cezayir’de bağımsızlık, özgürlük ve eşitlik isteyen on binlerce vatansever Cezayirliyi katlederken neredeydi? İnsancılık iddiaları da Cezayir köylerinde ortaya çıkartılan toplu mezarlarla bir insanlık utancına dönüşmüştü.
Bağımsızlık, özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet ilkeleri, 20. yüzyılın başından itibaren uluslararası hukukça da teminat altına alınmıştır. Daha geriye gidersek, insan haklarının temel ilkeleri, 1789’da Fransız İhtilalı ile ortaya atılmış ve zamanla insanlığın ortak ideali ve hedefi olmuştur. İkinci Dünya Harbi’nden sonra kurulan Birleşmiş Milletler Teşkilatı 1948’de “İnsan Hakları Beyannamesi”ni yayınlamıştır. Daha sonra da insan hakları “Avrupa Sözleşmesi” şeklinde dünya kamuoyuna sunulmuştur.
Dünyada temel insan haklarını herkes için içtenlikle isteyenlerin sorusu şudur: İnsan haklarıyla ilgili anlaşma ve sözleşmelere imza atan devletler, sözlerine sadık kalmışlar mıdır? Yoksa güçlüler yine güçsüzleri ezmiş ve atılan imzalarla varılan anlaşmalar kâğıt üzerinde mi kalmıştır?
Maalesef olayların doğruladığı gerçek şudur ki; güçlüler hak ve adaleti hep kendi taraflarına yontmuşlar ve bir yandan insan hakları havariliği yaparken, öte yandan güçsüzlerin ezilmesi pahasına o hakları kendi menfaatlerine yarayacak şekilde kullanmışlardır.
Devamı yarın. Hoşça kalın….

7 HAZİRAN TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir