By SELÂM EMEĞE VE EMEKÇİYE
Selâm yurdun her yerinde ‘hak mücadelesi’ yapan TEKEL işçilerine, Demiryolları çalışanlarına, Sağlık emekçilerine, Eczacılara ve de İstanbul’daki İtfaiye erlerine!. Binlerce selâm…
Nerede “Hak mücadelesi” yapılıyor ve “Adalet” aranıyorsa, orada akan sular durmalı…
Örneğin, TEKEL işçilerinin günlerdir süren hak arayışı eylemlerine kim ne diyebilir? Günlerdir ( bugün itibariyle 30. Gün) ANKARA’da ve İSTANBUL’da, zaman zaman da TOKAT’ta ve diğer illerimizde kırıp dökmeden, çevreye ve kimseye bir zarar vermeden yaptıkları demokratik tepkilere kayıtsız ve duyarsız kalmak mümkün mü?.
TEKEL İŞÇİLERİ gasbedilmiş ( zorla alınmış) özlük haklarının geri verilmesini istiyor. Haketmediklerini ya da fazladan bir şey istemiyorlar. İşlerinde 10 yıl, 15 yıl, 20 yıl ve daha fazla emek vermişler. Sonra ne oldu? ‘ Özelleştirme’ politikasıyla, yıllar yılı çalıştıkları, katma değer ürettikleri, vergi rekortmeni oldukları fabrikaları ve yaprak tütün işletmeleri yok pahasına yabancılara satıldı ve (birkaçı hariç) kapılarına kilit vuruldu.
İşçilere de denildi ki; alın tazminatınızı ve isterseniz (4/C) kapsamında bizim göstereceğimiz işyerlerinde çalışmaya devam edin. Peki (4/C) nedir? 4/C uygulaması, özelleştirmeler nedeniyle işsiz kalacak işçilerin, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici personel statüsünde çalıştırılmalarına ilişkin olarak, Hükûmet tarafından 14.02.2005 tarihinde kararlaştırıldı. Uzman görüşlere göre âdeta bir ‘modern kölelik’ yasasıdır (4/C). Hani hiçbir işçi mağdur edilmeyecekti? Hani verilen sözler, ne oldu?
Yarın ANKARA’da 12 bin TEKEL İşçisi, yurdun dört bir tarafından gelecek ailelerin de katılımlarıyla büyük bir miting yapacak. Tekel işçileri son derece kararlı görünüyor.
Öyle anlaşılıyor ki direne direne sonunda kazanacaklar. Elbette haklı olanlar haklarını alabilmeli, sonunda adalet yerini bulmalı…
6 OCAK TOKAT HABER GAZETESİ
